Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
HARUKİ MURAKAMİ’ nin Japonya’da 1992 yılında yayımlanan, Türkçemize ise ‘Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında’ ismi ile 2007 yılında kazandırılan 187 sayfalık bu kısa romanı, isminin ilk bölümünü NAT KING COLE ‘un South of the Border (Sınırın Güneyi) isimli albümünden almıştır. İkinci bölümdeki Güneşin Batısı ile ilgili son söz okuyucuya bırakılmıştır. Şarkıların izini sürme ve okuyucuya görev verme durumu Murakami’ nin romanlarında sıkça karşımıza çıkar. Bu sorumlulukla okuyucu romanı görev bilincinden ayrılmadan okur, biraz stresli ama çok da keyifli bir süreçtir. Öncelikle bu yorumu okuduktan sonra NAT KING COLE / SOUTH OF THE BORDER albümündeki özellikle PRETEND parçasını bir kez dinlemenizi öneririm. Pretend you are happy when you are blue It isn’t very hard to do.... Kahramanımız ‘HACİME’ tam da böyle yapıyor uzunca bir süre... Her şey yolundaymış gibi davranıyor. Hepimizin sıkça başvurduğu kendinden kaçma, kendini cezalandırma içgüdülerine sığınıyor. TEK ÇOCUKLUK : Efendim bu durumu hayatı boyunca iliklerine kadar hissetmiş bir ‘hitorikko’ (tek çocuk) olarak, bu olgunun roman boyunca çok özgün bir şekilde işlendiğini belirtmek isterim. Hacime Japonca’ da başlangıç demektir. Romandaki kahramanın tek çocuk yalnızlığının ebeveynlerin planlaması dahilinde olmadığı anlamını taşır. (Türk kültüründe bakınız ilknur, İlker) Başladığı yerde bitmiştir. Tek çocuk, Hacime... ve yalnızlığı. 1951 doğumlu, tek çocuk Hacime , 37 yaşında sosyo-ekonomik anlamda ‘normal’ bir hayat yaşıyor gibi görünür ancak ilk okul aşkı Şimomoto ve lisedeki sevgilisi İzumi ile bitmeyen içsel hesaplaşmaları bir takım olaylar zinciri çerçevesinde onun normal hayatını devam ettiremeyeceği bir sonuca savrulmasına sebep olur. Roman 37 yaşında bir aile babası ve başarılı bir iş adamının git-gelleri çerçevesinde şekillenir. Suçluluk duygusu kolay hazmedilecek bir duygu değildir. Bir insana yapılan haksızlık, haksızlığa uğrayan kadar, haksızlığı yapan kişinin de hayatını altüst edebilir. Buna vicdan denir. Bu konudaki bakış açısını şu şekilde özetler Hacime: ‘O zamanlar bilmiyordum. Birini tekrar düzelemeyecek kadar kötü kırabileceğimi. İnsan sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu.’ Murakami külliyatında fantastik ögelerin en az kullanıldığı eserlerden biridir çünkü metnin ve bizzat kendisi kelimenin tam anlamıyla fantazi zinciridir. Hacime’nin kendi özgür hiçliğini arayış serüvenine mutlaka tanık olmalısınız: -Kendim diye adlandırılan bu kişinin ne kadarı gerçek bendi? Ne kadarı değildi? Bu sorusunun cevabını ne ölçüde bulabiliyor, bunu öğrenmek için kitabı okuyunuz sevgili dostlar. Kitabın sonunda bu sorunun öznesi değişecek ve oklar size çevrilecek. Bunu Murakami değil, siz yapacaksınız... Sahi kendiniz diye adlandırdığınız bu kişinin ne kadarı sizsiniz?
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,278 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.