Gönderi

Gittikçe görüyor ve anlıyordu ki, ne "Benim sevincim" ne "Benim elemim" dediği şeyler ona kendi kalbinden gelen şeyler değildir; kendi kalbi bir boş kadehtir ki, binlerce eller, onu bin kere doldurup, bin kere boşaltıyor; bir koğuşta yüzlerce kişiyle yatıp kalkmak, bir karavanada yüzlerce kişiyle yiyip içmek ve bir tabur içinde saatlerce yürümek ona hakiki şahsiyetini öğretti. Ve bir ferdin başlı başına bir keyfiyet olmayıp, bir kemiyet içinde bir adet olduğunu hissetti.
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.