Gönderi

Dünyamızda, 'bilincin evrimsel işlevi nedir?' sorusu, 'hayatta olmanın evrimsel işlevi nedir?' sorusuna benzer. Ne de olsa, görünüşte bize oldukça benzer şekilde davranan fakat bütünüyle dökme demirden oluşan ve eritilerek üretilmiş tamamen cansız varlıklar tahayyül edebiliriz. Sorunun ifade edilişinde uygulanan standart metodun, köklü kafa karışıklıklarını gösterdiğini düşünüyorum. Bilinçle ilgili olarak 'bilincin evrimsel avantajı nedir?' sorusu, Kartezyen yanılgıya düştüğümüzü gösteren bir tonda soruluyor. Bilincin, sıradan fiziksel kanatlar ve su dünyasının bir parçası olduğunu değil de, sıradan biyolojik gerçeklik dünyasının dışında duran, fiziksel olmayan bir tür gizemli görüngü olduğunu düşünüyoruz. Bilinci biyolojik olarak düşünürsek ve ardından da ciddi biçimde soruyu ele almaya çalışırsak, 'bilincin evrimsel işlevi nedir?' sorusu, örneğin şuna indirgenebilir: 'Yürüyebilmenin, koşabilmenin, oturabilmenin, yiyebilmenin, düşünebilmenin, görebilmenin, duyabilmenin, bir dili konuşabilmenin, üretebilmenin, çocuk yetiştirebilmenin, sosyal grupları organize edebilmenin, yiyecek bulabilmenin, tehlikeden kaçınabilmenin, ürün yetiştirebilmenin ve barınak yapabilmenin evrimsel işlevi nedir?' Çünkü hem bütün bu eylemler hem de yaşamak için gerekli sayısız diğer eylemler insanlar için bilinçli eylemlerdir. Yani 'bilinç' hayatın diğer tüm yönlerinden ayrıştırılabilir farklı bir görüngünün adı değildir. Aksine 'bilinç', insanların ve üst düzey hayvanların yaşamlarının önemli etkinliklerini gerçekleştirdikleri tarzın adıdır.
Sayfa 53
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.