Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

246 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
ADINLA ÇAĞIR BENİ, BEN DE SENİ BENİMKİYLE
Oliver ve Elio... Yirmi yıla yayılan dostluk, sevgililik kimi zaman sıcacık, kimi zaman buruk bir aşk hikayesi. Ülkemizde maalesef tabu olan homoseksüel iki gencin yaşadıkları anlatılıyor kitapta. Benim için aşkın ayrımı yapılamayacağından severek okudum. Aşk aşktır. Keşke herkes birbirine saygı duysa ne harika bir dünyada yaşıyor olurduk kim bilir :) Dünyada sevmekten daha temiz daha harika bir şey var mı? Hangi cinsten olduğunun hiç önemi yok. Herkes bir kere yaşıyor bu hayatı sonuçta :) Adınla Çağır Beni, nefis gözlem gücü, akıcı anlatımı, Elio'nun (Oliver ile karşılaştığında 16 yaşında) ergenlik çağının gelgitlerini, yaşının yansıttıklarını, sancılarını, mutluluk anlarını, ilk aşka duyduğu yakıcı duyguları öyle pürüzsüz aktarmış ki yazar... Akıp gitti sayfalar. Hikaye İtalya'da başlıyor. Elio edebiyatla ve sanatla içli dışlı bir ailede yetişmiş biri. Babası üniversitede profesör. Her yaz evlerine üniversitelerden öğrenciler, öğretmenler gelip çalışmalar yapıyorlar. Yaz bitiminde ise ülkelerine dönüyorlar. Oliver'in hikayeye müdahil olması da bu şekilde gelişiyor. Çok yakışıklı, hiçbir şeyi kafasına takmayan, muzip bir genç Oliver. Yaşça büyük tabi. Yaz boyunca kalmak üzere Elio'lara konuk olmaya geliyor :) Elio bir süre sonra Oliver'dan hoşlanmaya başlıyor, hatta aşık olmaya kadar gidiyor durum. Saplantılı, derin, tüketen cinsten bir aşk. Bunu Elio'nun iç dünyasını okuduğumuzda, duygularının derin dehlizlerinde dolaşırken bize samimi olarak aktardıklarından öğreniyoruz. Zamanla Oliver ile yakınlaşıyorlar ve aralarında güçlü ve zorlu bir aşk başlıyor. Zorlu diyorum çünkü iki erkek arasındaki aşk bu. Eşcinsel ilişkilerin zorluğu. Elio'nun Oliver'i arzulaması onu hayal etmesi, düşlerinde yaşadıklarını okudukça yüzümde hep tebessüm belirdi :) Elio çok naif, çok düşünceli ve ayrıntılara önem veren bir genç. Daha küçük tabi, o kadar yakın hissettim ki kendimi okurken. Bağrıma basasım geldi Elio'yu :( O nedenle Oliver'a olan aşkı onu daha da obsesif yapıyor ve bir süre sonra sürekli iç çalkantılarla boğuşan bir Elio çıkıyor karşımıza. Ama asla rahatsızlık vermiyor bu aksine, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği pasajlarla donatılmış kitapta. Edebi yönü çok fazla kitabın, altını çizdiğim yerler öyle çok oldu ki. Kitapta cinsellikte ön planda. Bu konu da maalesef ülkemizde tabu.. Gelişemiyoruz! Gelişmek istemiyoruz! En doğal içgüdümüzü bastırıyoruz, saklıyoruz. Toplum, aile, bireyin kendini geliştirmemiz olması vs vs etkenler. Keşke böyle olmasa! Elio ve Olvier'in yaşadığı cinsellik açık ve duru bir şekilde dile getirilmişti. Haz ve tutkunun birleşmesiyle yaşadıkları fiziksel birleşme öyle derinlemesine anlatılmıştı ki mest oldum. Çok başarılıydı. Elio 'nun cinsel birleşmeden sonra pişman olmasını ise toplum tarafından reddedilme korkusuna, eşcinselliği tam olarak algılayamamasına ve ilk kez hemcinsiyle yaşamış olduğu deneyimden tedirgin olmasına bağlıyorum. Tabi ki Oliver'a olan aşkını kendine bile açıklayamamasına ve kendinde onu bulmasına.. :) Ah ah aşk, sen nelere kadirsin. Bizlere bahşedilen en en yüce duygu :)) İy ki! Tabi kii, İtalya sokakları, Elio'nun ailesi, ki çok şanslıydı bu konuda. Hep destekleyen bir babası var ve derdini, sıkıntısını paylaşabileceği aile fertleriyle dolu bir evi. Oliver'ın dediği gibi "Şanslı Elio." Ne güzel değil mi :) herkesin imrenebileceği türden. Öte yandan, dostluklar, aktarılan yaz günleri, deniz betimlemeleri, beni öyle mutlu etti ki :) Benim de hayatımın dönemlerinde ara ara yaşadığım yaz tatillerimin o tatlı anıları geçti gözlerimin önünden :) Karakterlerimiz birlikte geçirdikleri o yazdan sonra ara ara buluşuyorlar. Yirmi yıla yayılıyor böylelikle tanışıklıkları. Tabi ikiside farklı yaşamlara savruluyorlar. Kitabın son sayfasını bitirdiğimde yüreğimde bir burukluk hissettim. Acı bir tat sanki. "Yüreğimin yüreği." Hayatta her şey bitiyor. Yaşadıklarımız, hayatımıza değen insanlar bizi biz yapıyorlar. Paylaşılan anlar, atılan kahkahalar, belki içilen içkiler, birlikte hüzünlenmeler, ve tüm bu yaşanmışlıklar izlerini muhakkak bırakıyor :) eh bu da bizleri "insan" yapıyor :) Eserin dili akıcı, muzip, tatlı idi. Karakterler üzerimde derin izler bıraktı. Severek okudum. Elio ve Oliver'ı hiç unutmayacağım. Herkesin özgürce istediğine aşık olabildiği ve aşkından korkmadığı bir dünyaya :)
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,402 okunma
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.