Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

egemen iktidarın sınırsızlığı (mutlaklığı), ne denli multitudo'nun toplumsal ve politik ihtiyaçlarının sürekliliği boyunca gelişirse, devlet de konsensüsün belirlenimince o denli sı­nırlanır. Öyleyse, konsensüs normundan kopuş, doğrudan savaşı te­tikleyecektir. Sivil haktan kopuş kendinde bir savaş hakkı nedenidir. "Yurttaşlar topluluğunun kendi çıkarını gözetmek için bağlı olduğu, korku ve saygı uyandıran kurallar ve nedenler, sivil hakka değil do­ğal hakka aittir, çünkü bunlar sivil hakla değil, ancak savaş hakkıyla doğrulanabilirler. Ve bir topluluğun bu kural ve nedenlere bağlılığı, bir insanın doğal durumda iken, kendi kendinin düşmanı olmamaya ve kendi hakkını gözetmeye bağımlı olması, aksi halde kendi kendi­ni yıkacak oluşu gibidir; ve de bu tabi olma değil, insan doğasının özgürlüğüdür" (IV:S). Bu pasajlarda bizi hayrete düşüren şey, sivil hakkı savaş hakkından ayıran belirgin hattır. Aslında bu bizi çok fazla şaşırtmaz çünkü varlığın kurucu süreç tarafından hep daha yüksek kusursuzluk aşamalarına ancak antagonizma yoluyla taşın­dığını gayet iyi biliyoruz. Devlet, egemenlik ve de iktidarın sınırsız­lığı, kurucu sürecin, gücün temel antagonizması aracılığıyla süzülür. Devlet ufku savaş ufkudur.
Sayfa 323Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.