Gönderi

:D
Burada geçmişten bir anımı anlatmak isterim. A.B.D.'de seçkin bir psikanalitik eğitim merkezinde uzmanlık sonrası eğitim programının bir parçası olarak, Erik Erikson'la birlikte kişilik gelişimi üzerinde tartışmalar yapıyorduk. Konu, çocukluğun 3-6 yaşları; klasik psikanalitik deyişle fallik dönem; Erikson'un kavramları ile girişim duygusunun temellerinin atıldığı dönem. Bu dönemde çocukların değişik kültürlerde karşılaştıkları yetiştirme biçimlerine değiniyoruz. Daha önce kişisel denetim saatlerinde birçok kez bu konular üzerinde konuştuğumuz Erikson, Türkiye'de bu yaşlardaki çocukların karşılaştıkları sünnet olayını gruba anlatmamı önerdi. Anadolu toplumunda erkek çocukların önemli bir çoğunluğunun 4-8 yaşları arasında anestezisiz sünnet edildiklerini anlattım. Aramızda bulunan İsveçli psikanalist Borje Lofgren gözlerini fal taşı gibi açarak "Şimdi anlıyorum, Avrupalıların yüzlerce yıl Türklerden neden bu denli korktuğunu" diyerek büyük bir şey keşfetmiş gibi bir yorum yapmıştı. Bu kişi klasik psikanaliz eğitimi görmüş, daha önce İsveç Psikanaliz Birliği'nin başkanlığını yapmış deneyimli bir hekimdi.
Sayfa 25 - türkiye bilimler akademisi yayınları, pdf
·
7 views
seda okurunun profil resmi
"Lofgren hem tarihsel bir olayın etkisine değiniyor, hem de psikanalitik bir yorum yapıyordu. Osmanlının güçlü dönemlerinde Avrupalı anneler sıkıştıklarında çocuklarını "Türkler geliyor" diye korkuturlarmış. Bu korkutmalarda kuşkusuz 'devşirme' uygulamasının büyük etkisi vardı. Bilindiği gibi devşirme çocuklar sünnet edilirler, islami eğitimle eğitilirler ve yeniçeri ordusunda önemli görevlere yükselirlerdi. Çocuk zihninde sünnet basit bir sünnet eti kesiminden öte bir şeydir kuşkusuz. Lofgren'in yaptığı ruh çözümsel (psikanalitik) yorum ise şuydu: Çocukluklarında sünnet nedeniyle ile yaşanan güçlü iğdişlik korkusunun bilinçdışı etkisi yetişkin erkekte korku-karşıtı (kontr-fobik) saldırgan dürtülere ve iğdiş etme eğilimine yol açıyordu. İlginçtir, psikanalize biraz bulaşmış herhangi bir Batılı ruh hekiminin tepkisi aşağı yukarı benzer olmaktadır. Bu yorum tartışılabilir. Osmanlı dönemindeki Türk saldırganlığını yalnızca ruh çözümsel bir yorumla ele almak kuşkusuz yeterli olamaz."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.