Ah Kristin Hannah, sen ne yaptın böyle!!! Uzun zamandır bir kitapta bu kadar duygulandığımı hatırlamıyorum. Özellikle kitabın son 100 sayfasını gözyaşlarımın arasından zar zor okudum diyebilirim. Beni bu kadar etkilediğine göre çok sevdiğimi söylememe gerek yok galiba. Zaten savaşın ve etkileri hakkında bilgi sahibiyken gerçeklerden yola çıkılarak hazırlanan bu ilham verici romandan etkilenmemem mümkün değildi. Kitabımızın konusuna gelirsek; Birbirine zıt karakterlere sahip iki kız kardeş olan Isabelle ve Viann'in II. Dünya Savaşı sırasında kendi savaşlarını vermelerine şahit oluyoruz. Kız kardeşler annelerini küçük yaşta kaybetmiş ve babaları da aynı dönemde onları terk etmiş. Sonrasında Viann, Antoine'e aşık olup erken yaşta evlenmiş ve öyle ya da böyle bir yuva bulmayı başarsa da asi kızımız Isabell yıllarını yatılı okullarda geçirmiş ancak hiçbir zaman bir yere ait olamamış, kaybolmuş bir karakter. Onları ayıran bir savaş iken yine yollarını kesiştiren de savaş oluyor. Isabelle, savaşla beraber kendini de bir direnişin içinde buluyor. Viann ise o sıra kendi savaşını vermekte. Savaşın tüm acı yüzleriyle birer birer yüzleşiyoruz kitapta. Kardeşliğe, aileye, kadınlığa ve savaşa dair çok özel bir hikaye. Bülbül kalbimde kocaman bir yer işgal etti ve benim için her zaman çok özel olarak kalacak. Her detayıyla çok sevdim. Önceden yorumlarına denk geldiğimde acaba abartılıyor mu diye düşünüyordum ama kesinlikle abartılmıyor. Okuyun, okutun! Pişman olmayacaksınız!!!

BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,879 okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yase