Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

FRANSA MI DİKTATÖR YOKSA BİZDEKİLER Mİ HAİN?
" Hep söylemişizdir, ‘demokrasi’, ‘Özgürlük’, ‘Eşitlik’, ‘Barış’ ve ‘İnsan hakları’ gibi kavramlar masum olduğu gibi bir o kadar da tehlikelidir diye... Siyonizmin kurucularından Theodor Herzl bir asır önce, ‘’karıştırmak ve bölüp parçalamak istediğiniz ülkelere zehirinizi bu kavramların içine gizleyerek enjekte edin” diyerek ortaya koymuş bu gerçeği... Malesef bizim ülkemizde de bu kavramlar genellikle hep ülkemizi karıştırmak hatta bölüp parçalamak için kullanıldı... Terörü bir kez olsun lanetleyemeyenler, söz konusu teröristler olunca hep demokrasiden dem vurur... PKK, Devletin otoritesini hiçe sayarak devlete meydan okurken sus-pus olanlar, devlet teröristlerin tepesine çökünce birden barış ve kardeşlik avanesi kesilir... Askerimiz, polisimiz katledilirken gözünü, kulağını tıkayanlar, öldürülen terörist olunca birden insan hakları savunuculuğuna soyunur... Anayasa, kanun, hukuk bölücüler ve teröristler tarafından paspas edilirken kulağının üstüne yatanlar devlet güç kullanınca birden hukukun üstünlüğü diye bağırır... Gezi olaylarına bakın, sınır ötesi harekatlara bakın, hendek olaylarına bakın bu hep böyle olmuştur... En son Boğaziçi Üniversitesinde yaşananlar da bundan farklı değildir... Sen polise katil diye bağıracaksın... Devlete faşist diyeceksin... Ortalığı yakıp yıkacaksın... Devletin otoritesini hiçe sayacaksın... Milletin kutsalına saldıracaksın... Adı demokrasi olacak, özgürlük olacak... Ama devlet otoritesini sağlamaya kalkınca diktatör olacak, faşist olacak öyle mi? Yıllar önce sözde demokrasinin beşiği Fransa’da bir olay yaşanmıştı... Hem de benim ikamet ettiğim evimin önünde... Polisler kimlik kontrolünden kaçan üç müslüman çocuğun ölümüne sebep olmuştu. Çocukların cenaze namazı kılınırken camiye de gaz bombası atmışlardı. Bunun üzerine Fransa’nın birçok şehrinde müslümanlar sokağa dökülmüştü. Fransa hükümetinin ilk yaptığı iş olağanüstü hal ilan etmek olmuştu... 1958 yılında uyguladığı savaş kanununu yürürlülüğe sokup, emniyet güçlerine sorgusuz silah kullanma yetkisi vermişti. Dönemin başbakanının ulusa sesleniş konuşması hala kulaklarımda çınlar. Fransız bayrağındaki renklerin anlamına atıfta bulunarak aynen kelimesi kelimesine şöyle diyordu: “Özgürlük tamam, eşitlik tamam, kardeşlik tamam, ama huzuru bozmadığı ve devlet otoritesine zarar vermediği müddetçe.” Yani huzuru bozacak, devletin otoritesini zaafa uğratacak hiçbir eylem kabul edilemez, diyordu. Aynı Fransa şimdilerde de polisin şiddet kullandığı olayların yazılı ve görsel basında kullanılmasını, hakkında yorum yapılmasını yasakladı. Sahi; Fransa mı faşist ve diktatör yoksa bizim demokrasi ve özgürlük avaneleri mi hain?
Nihat Yazar
Nihat Yazar
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.