Herkesin özel hayatı bu, doğru katılıyorum sana, zira karşılıklı bir kabul söz konusu ikisi arasında. Ben yazarlarla gönül bağı kurmamaya çalışıyorum ki eleştirel bakış açımı geliştirebileyim, zihnime zincir vurmayayım diye ama tabi bunu ne kadar başarıyorum orası tartışılır. Ben Aziz Nesin ismi ile büyüdüm evimde, babam çok sık tekrarlardı adını. Babaya olan güven, kararlarına da güven duymayı sağlıyor. Ben de Aziz Nesin'i sırf bu yüzden iyi adam diye kodladım beynime. Sonra büyüyüp okudukça kendim tanıdım ve toplumcu yönünü toplumcu yönümle bağdaşırdım ve ona GERÇEK bir sevgi duydum. Fakat bir kadın olduğum ve belli bir düşünce yapısı geliştirdiğim için şu an bu iki durum beni fazlasıyla irrite etti. Yine de ben onun davasına ve yazılarına saygı ve sevgi duymaya ve de faydalanmaya devam ederim. Ama bu iki sevgili "macerası"nı da unutmam, ki ben bunları macera olarak görmem, göremem de. Her ne kadar benim düşüncelerim onun ve okurlarının umrunda olmasa da yazasım geldi, sırf Aziz Nesin'i çok sevdiğim için. Kadın kimliğim, toplumcu düşüncemin önündedir, bunu da son olarak vurgulayayım.