Gönderi

Yasin YALÇIN yorumladı.
7. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #10330117
··
3 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Emre Şeyda okurunun profil resmi
Uğur, Poyraz’a yaklaşıp yaklaşmamakta bir an tereddüt etse de fazla sürmeden yanına gitti. Ölmediğini sadece uyutulduğunu çok geçmeden anlamıştı. Bayılmasına darbelerden ziyade bir kloroformun sebep olduğunu Poyraz’ın yapısına bakarak anlamak zor olmadı. Peki burada neler olmuştu. ... Necla yoğun bir baş dönmesiyle uyandı. Neler olduğunu hatırlamakta güçlük çekiyor ve bir yandan çevresinde konuşanların sessiz konuşmalarından bie aşırı rahatsız oluyordu. Baş dönmesine artık baş ağrısı da eklenmişti. Gözleri bağlı olmasına rağmen ışıklar onu rahatsız ediyor hiç bir şeye tahammül edemiyordu. Artık midesi de bulanmaya başlamıştı. Ayağa kalkmak isemiş ama yapamamıştı. Ayakları ve ellerinin bağlı olduğunun da farkına varmıştı. Kurtulmak için çabalıyor ve ağlamaklı bir şekilde sesler çıkarıyordu ki ağzı da kapatılmıştı. -Hey baksanıza hanfendi uyanmış. Kurtulmaya çalışıyor. -Boş ver onu, o iplerden kurtulmasına imkan yok. Kurtulsa bile kaçacak yeri yok. Bunu boşverin de Bay Kader’e paketi hazırladığımızı getirdiğimizi söyleyin. -Haklısın Necla’yı ele geçirmek gerçekten de kolay olmadı. Bay Kader gerçekten de çok mutlu olacak. Necla duydukları ile şaşkınlığa düşmüştü. Bir yandan neler olduğunu hatırlıyor ama Bay Kader de kim diye düşünmeden edemiyordu. Hatırladıklarında hiç böyle bir şey yoktu. Neler oluyordu anlayamıyordu. Bu sırada baş dönmeleri ve bulantıları iyice artıyor ve baş ağrısından da kafası çatlayacak gibi oluyordu. Bir şeyler ters gitmişti bunu çözemiyordu. Hiç bu şekilde hissettiğini hatırlamıyordu. Birden zamanında buna benzer bir şey yaşadığını hatırladı. Yaşamıştı hatırlıyordu ama nasıl ve ne şekildeydi. Hafızasını zorlamaya başladı. Hatırla lanet olsun hatırla diye kendisini farklı bir şekilde cesaretlendiriyordu. Bir şeyler gelmeye başladı ama gelenler kendisini rahatlatacağına şaşırtmıştı. Çünkü hatırladıkları labaratuarda bir zamandı. İlacı kendine denediği zamanlardı. İlacı denediğinde buna benzer tepkiler yaşadığını biliyordu artık ama o zamanlar bulantı yoktu. Fakat o zamanlardan hemen kopmuştu çünkü artık şimdi titremeler de başlamıştı. Öyle basit titremeler de değil aşırı derece yoğun bir titremeye yakalanmıştı. Artık neden böyle olduğunu düşünemiyor her yeri ve ağzı bağlıyken titremelerin geçmesi için dua ediyor, tüm acıların geçmesini bekliyor ve içten içe ağlıyordu. Necla’yı paket yapanlar onun zangır zangır titremesi karşısında ne yapacaklarını bilemediler. Önlerinde elektrik çarpmış gibi titreyen, ağlama ve çığlık karışımı ses çıkartan bir kadınla karşıyaydılar. -Ölüyor mu yoksa? Diye sormuştu içlerinden birisi panikle. Bir diğeri Necla’nın nabzına baktı. Saymak istedi ama sayamadı. Biraz dikkat edince kalbinin atışları bile kadının kalbinin üzerinden görülecekmiş gibi geldi. Belki de görmüşlerdi bilemiyorlardı. -Ölüyor işte. Bay Kader bizleri mahvedecek. Bu kadın çok önemliydi onun için. Onu yaşatmamız lazım. -Ne yapacağız peki? Konuşmak öyle kolay. -Hava almasını sağlayalım. Ağzını açalım ve vücudunun kan dolaşımını düzenli hale getirelim. Bir nebze düzeltebiliriz. -Ne yani ellerinin bağını çözüp te kaçmasını sağlayalım. Dalga mı geçiyorsun bizimle? -Bu halile nasıl kaçsın mantıklı olun. Esas ölürse kendimize olacakları düşünün. Hak verdiler. Önce Necla’nın ağzını açtılar ve inanılmaz bir bağırışla karşılaştılar. Necla sanki can çekişiyor ve ölüme karşı tüm gücüyle direniyordu. Bağırışları susmadı. Sonra kollarını açtılar ve kıyafetlerini gevşettiler. Daha rahat nefes aldırmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama işe yaramıyordu. Titremeler ve bağırmalar son şiddetiyle devam ediyordu. Bir ara bağırmaların durduğunu fark ettiler ama bu bir anlık durgunlukta Necla’nın kusmuğuyla tanıştılar. İçlerinden birisi tanışmakla kalmamış bir de kusmuğun imzasıyla da şereflenmişti. Bu üç kişi Necla ile zor başa çıkıyorlardı. Ön tarafta oturan şoför ise neler olduğunu anlayamıyor ama arkadaşları ona devam etmesini, olayla ilgilendiklerini söylüyordu. Ansızın hem bağırışlar hem de titreme durdu. Hepsi rahatlamıştı. Nabzını kontrol ettiklerinde normale döndüğünü fark ettiler. Rahatlamışlardı ama gene de farklı bir şey vardı. Necla müzik mırıldanmaya başlamıştı. Necla neden müzik mırıldanıyordu ki. Bir insan neden müzik mırıldanırdı ki? Genelde keyfi yerindeyse. O halde Necla acılarından kurtulduğu için neden müzik mırıldanıyordu ki? Bunu anlayamıyorlardı fakat içlerinden birisi “ipleri bağlayın çabuk” dediğinde akılları başlarına geldi. Necla gerçekten de keyiflenmişti. ... Necla hatırlıyordu artık. İlacı kendinde kullandığını hatta ve hatta eve getirdiği ilaçlarda yaptığı çok daha farklı deneyleri. Alkolun ve uyuşturucuların etkisinde olan kafasıyla o ilaçta neler yaptığı hepsi artık aydınlıktı. İlaca kattıkları ve onun nasıl daha da geliştiği her şey ama her şey. Çok sevdiği alkol ve uyuşturu neden bu ilaçta da olmasındı ki. İşte olanlar buydu. Bu yaptığı ilacı kullanıyordu bunu artık hatırlıyordu. Bir kez de kullanmamıştı. Defalarca kullanmıştı. Bunları artık aşikardi. ... Bir anda ortalığı karıştırdı Necla. Üç kişiyle birden daracık bir ambulansta dövüşmek oldukça kolaydı onun için. Kırılan kemik sesleri çığlıklar hepsi duyuluyordu. Şoför paniğe kapılmıştı. Arkadaşlarının gözlerinin önünde öldürülmesi şok etkisi yaratmıştı. Arabayı durdurmak istedi. Frene basmak isterken gaza basınca olanlar oldu ve yaşadığı şokla hakimiyeti kaybetti. Artık bir markete girmişlerdi. Şoför çarpmanın etkisiyle kırılan camların göğsüne saplanmasıyla orada can vermişti. Arkadaki üç arkadaşı da büyük ihtimal kaza ölmeden önce ölmüşlerdi.Necla ise sadece kafasından akan kanlarla sızlanarak ayağa kalkıyordu. Pek etkilenmişe benzemiyordu. Yerde yatan haydutlardan birinin telefonunu aldı ve telefonu karıştırmaya başladı. En sonunda aradığını bulmanın mutluluğu ile gülümsedi. Bir yeri aradığı belliydi. -Bay Kader. Bekleyin geliyorum.
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.