Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın ilk kitabı olan İnsancıklar'ı neden ilk okumadım bilmiyorum güzel bir başlangıç kitabı olurmuş herkesin bildiği Yeraltından Notlar'dan önce okunabilir yani demek istediğim. Dostoyevski'nin bu kitabı edebiyat camiasında 'yeni Gogol doğuyor' diye karşılanmış. Kitap mektuplaşma şeklinde ve bence çok içten duyguları barındırıyor. Sevgili, yaşlı Makar ve genç komşusu Varvara arasında geçen duygu dolu mektuplaşmalar. Acıyı, yoksulluğu,umutsuzluğu iliklerinize kadar hissettirecek. Nedir yoksulluk? Yoksunluk nedir? Ölçülebilen buna bir sınır konulabilen bir şey midir? O halde neden yoksulluk sınırı diye bir şey var? Bu sorular döndü durdu kafamda. Bölümümde böyle bir ders almıştım daha önce, Yoksulluk ve Sosyal Hizmet. Uzun uzun tartışılacak üzerine çokça yazılıp çizilmiş derin bir konu. İnsan doğduğu evi seçemiyor peki yoksul bir aileye doğmak onun tercihi midir? Tüm hayatını kendine ait bir evi olsun diye çalışarak geçiriyor bir çok insan sonrasında rahatlayacağını sanıyor hatta belki de sadece o gün evine yemek götürebilmek için çalışıyor, çabalıyor. O 'insancıklar'in hayatları pahasına verdikleri mücadeleleri, birkaç kademe üstündekilerin karşısında eğilip büküldükleri, utanç duydukları ve kendilerini paraladıkları o hayatı biraz olsun gözler önüne seriyor. 1876 yılında yazılan bu romanın günümüzde hala adından söz ettirmesinin, okunmasının sebebi belki de bu evrensel mesajdır. Toplumsal ve sosyal içeriği dışında beni mektuplarda samimi hitaplar da çok etkiledi. Ne kadar değerli sevdiğinden, dostundan gelen zaman ayırıp sayfalarca yazdığı o samimiyet dolu mektuplar. Böyle bir dönemde yaşamak isterdim sanırım insanların mektupla haberleştiği o mektupları özenle sakladığı ve heyecanla yenisinin gelmesini beklediği dönemlerde
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Akvaryum Yayınevi · 201361,7bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.