Yaşamaktan utanıyorum Varenka!
Dostoyevski'nin bu eseri toplumun hiç değişmeyen yüzünü ele almıştır. Insanların düşünce yapılarını, acılı hayatlarını, ahlak, acıma, sevgi dürüstlük gibi birçok konuda bize Dostoyevski'nin görüşlerini ortaya koymuştur.
Yoksulluğun insanları nasıl değersizleştirdiği, insanın kendisine karşı saygısını yitirmesine sebep olduğunu Varenka ile Makar'ın mektuplaşmalarıyla bize anlatır.
Makar'ın o yoksulluğu ile Varenka'ya olan sadakati ve yardımı insanlığın hala bazı insanlar da var olduğunu hissettiriyor. Bu mektuplaşma uzun süre devam eder, Varenka küçüklüğünden beri başından geçenleri uzun uzadıya anlatır mektupta. Makar'da kendini anlatır mektupta Varenka'ya. Bu mektuplaşma'nın sonu Varenka'nın yoksulluktan, hastalıktan bıkması ile Bıkov adında bir adam ile evlenmeye karar vermesi ile sonlanır. Varenka son mektubunu yazmıştır Makar'a. Makar ne kadar kabullenemese de o da farkındadır son mektup olduğunun.
Dostoyevski hayatın gerçeklerini yüzümüze çarpmıştır bu eseri ile.
Ne acı!