Gönderi

20. yüzyılın sonunda dünyanın pek çok fakir bölgesini anlatabilmek ancak 20. yüzyılın yeni mutlakayetçiligini anlamakla mümkündür, yani komünizmi. Marx'ın öngördüğü, daha insani koşullar altında ve eşitsizlik olmadan zenginlik üretecek bir sistemdi. Lenin ve onun Komünist Partisi Marx'tan esinlendi, fakat pratik, kuramın kendisinden bu denli farklı olamazdı. 1917 Bolşevik Devrimi kanlı bir hadiseydi ve hiçbir insani yönü yoktu. Lenin ve etrafındakilerin yaptığı ilk şey Bolşevik Parti'nin başına yeni bir eliti, yani kendilerini getirmek olduğundan denklemde eşitliğe de yer yoktu. Bunları yaparken yalnızca komünist olmayan unsurları değil, iktidarları için tehdit oluşturabilecek diğer komünist unsurları da tasfiye edip öldürdüler. Fakat asıl trajediler daha sonra yaşanacaktı; önce İç Savaş'la, ardından Stalin'in kamusallaştırma politikaları ve belki de 40 milyon kadar insanın hayatına mal olan aşırı sıklıktaki tasfiyeleriyle.
Sayfa 372 - Doğan KitapKitabı okudu
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.