Ortaçağ asla sanıldığı kadar karanlık bir çağ değildir. Hristiyan/yunan f. karşılaşmasını, bir problemi çözmek için ortaya çıkan gerçeklik olarak görmeliyiz.Diğer dinleri tehdit olarak gören hristiyanlar,dinini vahiyle temellendirmeleri gerektiğinin farkına varmışlardır,bunu yaparken de onlar için en büyük tehdit olan yunan felsefesini kullanmışlardır. Burada ‘apoloji,apolojist’ algısı dikkat çekiyor. Böylece Ortaçağ düşünürünün en önemli problemi,akıl ile iman, felsefe ile dini uzlaştırma,daha doğrusu birbirleriyle bütünleştirme problemiydi diyebiliriz.
