Gönderi

Efendimiz (sav) bizden bir bardak su isteseydi, hayattaki en büyük şeref olmaz mıydı bu bizim için? Hayat boyu bunun­la iftihar etmez miydik? Bir bardak su kaybettim, yazık oldu, zarara uğradım diye düşünür müydük? Oysa dünyamızın ta­mamının değeri bir bardak su kadar bile değildir Rabbimiz katında. Peygamberimiz değil, bizzat Cenab-ı Hakk'ın kendisi bizden ömrümüzü, dünyamızı, mal ve mülkümüzü iste­miş, ayetin ifadesiyle cennet karşılığında satın almışsa (Tevbe, 111 ) bu bir iltifat değil de nedir? O alma ve vermeler olmasa, onunla temasımız, buluşmamız ve tanışmamız nasıl mümkün olabilir? Rabbimizin bize bir şeyi vermesiyle bizden onu alınası arasında bir fark yoktur. İkisi de birer tenezzül-ü ilahidir. Alsa da verse de, her iki durumda da bize kendisini vermiştir. Bizi dikkate aldığının, muhatap kabul ettiğinin, yok saymadı­ğının, temasa layık gördüğünün ispatıdır bu alışverişler.
··
120 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.