Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İmam Gazzali'yi İslam düşüncesini akamete uğratmakla suçlayanlara gelsin
Siyasal İslam on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda birkaç kez ciddi altüst oluşlar yaşadı. Batıda Hristiyanlar İspanya'yı yeniden ele geçirip 1236'da Kurtuba'yı ve 1248'de Sevilla'yı geri aldı. Doğuda ünlü Cengiz Han'ın torunu Moğol Hülagü Han İslam dünyasının kalbini istila edip 1258'de Bağdat'ı vahşice tahrip etti ve iki yıl sonra da Şam'ı zaptetti. Gazzâli'nin eleştirilerinin hemen ardından gelen bu en önemli iki düşünce merkezinin kaybı İslami bilimsel faaliyetleri sona erdirmiş olabilirdi. Ancak Columbia Üniversitesi'nde Arapça ve İslam bilimleri profesörü olan George Saliba'nın kısa bir süre önce gösterdiği üzere böyle bir şey olmadı. Saliba, “Günümüze ulaşan bilimsel belgelere baktığımızda, Gazzâli'yi izleyen yüzyıllarda karşımıza hemen tüm bilim disiplinlerinde oldukça gelişen bir faaliyet manzarası çıkmaktadır.” diye yazmaktadır. “Gerek mekanik biliminde... mantıkta, matematikte ve astronomide... gerek optikte... farmakolojide... gerekse tıpta... Gazzâli'nin ölümünden ve felsefecilere saldırmasından çok uzun bir zaman sonra bütün bu alanlarda ve zaman zaman bizzat dini kurumların içinde gerçekten özgün ve devrimsel gelişmeler yaşandı.” Hatta “Hülagü'nün yıkıcı darbesi” bile İslam'da astronominin daha sonra “altın çağ” yaşamasını engelleyemedi. Her ne kadar Avrupa takımyıldızının içinde kalan dünyanın farklı bir bölgesinde parlamaya devam etse de Batı Avrupa'da sözüm ona bilimsel devrimin yaşandığı sırada Ortadoğu'da İslam'ın bilim yıldızı sönmüştü. Ama Latin Batı'da bilim kasvetli günler yaşarken yüzyıllar boyu dünyada hiçbir kültür bilime İslam kadar sahip çıkmadı. Ve hiçbir Müslüman grup bilimi din adamları kadar çok beslemedi, üstelik bu sadece İslam'ı yaşamak anlamında da değildi. Saliba'nın işaret ettiği gibi, Gazzâli'den sonraki yüzyıllarda önemli İslam âlimleri “aynı zamanda fakih, muvakkit ve kendi fıkhi düşüncelerini dile getiren serbest fıkıhçılar olarak çeşitli resmi dini mevkilerde de bulunuyorlardı. Bazıları aynı zamanda dini konular üstüne risaleler yazıyor ve bilimsel yazılarından çok din üstüne yazılarıyla tanınıyorlardı.” 19 Diğer bir deyişle bilime karşı mesafeli değillerdi.
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.