Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

705 syf.
8/10 puan verdi
kitap inanılmaz uzun ve kahredici. yeter artık ölsün birileri de bitsin diyorsun, sanki içine 5-6 tane kitap kaçmış bir ansiklopedi :) kitabı kendimece kategorize edersem genel olarak sistemsel ve insani değerler üzerine inanılmaz eleştiriler var. insani değerler (bu sistemsel eleştirilerin alt başlığı da olabilir): içki, tefecilik, fuhuş, çocukların bedenlerini pazarlaması ve daha adice şeylerin yaygınlığı ve insanlığa zarar vermesi; aklın sefaleti, doğrunun bulunmasında tek başına yeterli olmaması gibi hususlar ile; adalet, aile ve eğitimin önemi olarak beliritilebilir. sistemsel eleştiriler: çarlık sisteminin anılan sorunları engelleyememesi (memuriyet mantığı) ya da bunların ortaya çıkmasına neden olması, yeni sistemlerin getireceği hiçbir şeyin olmadığı, komünizm denilen ortak mülkiyet sisteminin ve serbest yaşamın (ortak kullanımın) sıkıntıları ele alınıyor gibi. kitabın temel konusu suç ve ceza gibi gelebilir ancak bu sadece diyalektik kısmında ele alınıyor ve ihtilal ya da benzeri şekilde insanları telef edenlerin de katil sayılması aksi halde ulvi bir amaç uğruna cinayet işleyenlerin (tefecinin öldürülmesi) suçlanmaması gerektiğine değiniliyor. onun dışında yukarıdaki konular daha fazla işleniyor. kitabın suç ceza üzerinde ya da eksenin de algılanmasının nedeni: raskolnikovun ruhi degajmanlarının inanılmaz tasvir ve betimlemeleridir. ya da "suç, toplumsal düzenin bozukluklarının protestosudur" gibi beylik lafların genel resmin önüne geçmesidir. bazı konulardaki bilgi eksikliği olduğunu düşünüyorum. burada savaş hukuku dışına çıkıp esirlerine elbise alacak kadar cömert; magna cart a bildirisinden 500 sene önce insan hakları bildirisi yayınlayan Birine (sas) ilişkin bilgilerin iftira olduğunu düşünüyorum. bunu ister refleks isterseniz tutuculuk diye düşünün, ben kendi fikrimi paylaşıyorum. ki kitabın hitamında dostoyevski nin de ilahi kaynakları çözüm olarak sunduğunu görüyoruz. çok güzel bölümler ve tespitler var kitapta. hele rüyanın anlatıldığı bölümdeki iradesi bulunan ama bir konu üzerinde ittifak etse dahi mücadele eden insanların anlatımı müthiş. burada kitabı da bağlarken ilahi kaynakların temel referans olduğunu da bize hissettiriyor. zaten bunu sürekli veriyor ve raskol un incil e dönmesi ile kitap bitiyor. ancak insanlığın acısı bitmiyor ve bitmeyecek diyor. katıldığım temel nokta da bu. ancak acıların kaynağı bugün din gibi gösteriliyor zaten zalimler de cinayetlerini din adına yaptığını söylüyor. fakat dost da diyorki ilahi beyanların dışındaki sistemlerinizin de size bi bok vermediği belli, baksana toplumdaki sefalete, anarşiye ve haksızlığa... neyse bağlayalım hiç bir sistem ya da kendini Allahın elçisi gören hiçbir seçilmemiş varlık kendince birşeyle üreterek insanlığa faydalı olamayacaktır. iyi şeylere ancak ortak hareket ile varabiliriz. bunun için bize lazım olan tek şey havfullah tır. burada kimsenin Allahın avukatı ya da muhasebecisi olmasına da gerek yoktur. hatta var olanları bile uçkuru elinde görüyoruz ya da dünyadaki zulümlere söz edip kendi zalimliklerini es geçiyoruz. onun için benim hissiyatımı en güzel özetleyen ve bu kitaba en çok yakışan dizeleri paylaşıyor ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Ne irfandır veren ahlâka yükselik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır. Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfi Yezdan'ın... Ne irfanın kalır te'sîri kat'iyyen, ne vicdanın. Hayat artık behîmîdir... Hayır ondan da alçaktır; Ya hayvan bağlıdır fıtratla, insan hürr-i mutlaktır. Behâim çıkmaz amma hilkatin sabit hududundan, Beser hâlâ habersiz böyle bir kaydın vücûdundan! bakınız suç ve ceza 1866 da neşredilmiş, yaklaşık 150 sene olmuş. oradaki toplumsal sorunların hangi birini arkada bırakabildik. bırakamadık sanki!
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,2bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.