Sevgi ortamında doğan tüm bebeklerin anne ve baba ile bağlanmaları daha güçlüdür. Doğumdan alınan tatmin çok daha fazladır. Doğum sonrası depresyonlar çok daha azdır. Ebe şöyle dedi: "Henüz doğmuş bir çocuğun meme emdiği nerde görülmüştür? Bu, büyüyünce dünyayı Yasa ile değil, Sevgi ile yargılayacağının açık işaretidir!" (Kitaptan) Kitapta okuduğum bazı bölümler de doğum öncesinde, doğum sürecinde ve doğum sonrasında yaşanılanlar bir çocuğun geleceğini belirleyen faktörler olabilir mi, Bu yaşanılanlar bir çocuğun geleceğini nasıl etkileyebilir? Diye sık sık sorular sordum kendime. Şiddettin ve tahammülsüzlüğün had safhada olduğu bu dönemde yaşanılan iyi veya kötü olayların biraz derinine inip şiddetin sebebini araştırmak lazım. Yapılan araştırmalar incelendiğinde kendine veya başkalarına karşı zayıf sevme kapasitesi olanların geçmişlerine bakınca, sevme kapasitesinin büyük ölçüde uterus(rahim) içindeki yaşama ve doğum sonrası ilk döneme bağlı olduğu gözlemlenmiştir. Ne yaşarsanız yaşayın hayat karşınıza ne çıkarırsa çıkarsın bebeğinizin varlığını ögrendiğiniz ilk gün sevgiyle karşılayın ve bir ömür onu sevgiyle sarmalayın. Özellike doğum öncesi ve doğum sonrası dönem sevgiye en ihtiyaç duyulan ve en çok gösterilmesi gereken dönemlerdir. Bu dönem uzun süreli etkileri olan kısa ve önemli bir dönemdir ve asla tekrar etmez. "Doğum korkuyla karşılanacak bir olay değil, çoşkuyla karşılanacak bir olaydır."

Sevginin ve Doğumun KimyasıMichel Odent · Gün Yayıncılık · 201775 okunma

·

149 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seren Ceyhan