Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

393 syf.
4/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Don't be like Piraye
Çıldırıyorum. Bu kitabı sürekli bir yerlerden duymuştum. Nereden, kimden olduğunu bilmiyorum ama üzerinden bayağı bir zaman geçti. Aklımda beğenilen bir roman olarak kalmıştı, yeniden denk gelince okuyayım dedim. Hoş bir aşk hikayesi okuyacağımı sanıyordum niyeyse. Kitabın başında da bunun emareleri vardı. Böyle şiirli, romantik, duygulu bir hikayeymiş gibi. Ama öyle olmadı. Hiç bana göre bir kitap değilmiş. Bir aşk romanı bence hiç değil. İbretlik yazılmışsa onu bilemem, hani bu Piraye, Piraye gibi olmayın demek içinse belki daha kabul edilebilir olur. Kitabın dilinin basitliğiyle ilgili yorumlar okudum. Evet, basit bir dille yazılmış. Basit bir dille daha karmaşık duyguları aktarabilirsiniz bence ama her yerde olunca biraz yavan kaldığı da doğru. Yine de hikaye her şeydir diyerek devam ettim ama yok, bir şey hissedemedim. Sadece anlam veremedim bazı şeylere, gittikçe artan bir rahatsızlık yarattı bende kitap. Klişe yerli dizilere benzetildiği yorumlara da katılıyorum maalesef. SPOILER ÖNCESİ SON ÇIKIŞ Piraye'ye sırayla aşık olan birkaç erkek var, hepsi de yakışıklı. Kızımız da güzel. Hatta herkes güzel. CW dizisi gibi. Arif ve Ömer'i sahiplenmeler, kıskançlıklar ve ciddileşme yüzünden reddeden Piraye, ne hikmetse kendinden yaşça büyük, yaşam tarzını Piraye'nin küçümsediği, zengin bir ağa oğlu olan Haşim'e gelince diğerlerinde kırmızı çizgi olarak saydığı her şeyi unutuyor. Halbuki o da aynı 'yanlışları' yapıyor ama Piraye çok rahat bu uyarı işaretlerini görmezden gelebiliyor. Ömer ve Arif'in davranışlarında en azından bir sevgi olduğu ortada. Böyle olup da ikisini reddedince daha epik bir aşk gelecek herhalde dedim ama Piraye'nin Haşim'le olan aşkı bu ikisinden de kuru, ne aşkın ne romantizmin hissedildiği, bir nevi evlenme maratonuna dönüşmüş, sıkıcı bir şey oluyor. Piraye sürekli bir şey düşünüp tam tersini yapıyor. Ve şiddet. Şiddet gördükten sonra herhangi bir ilişkinin romantik kalması mümkün mü? Hem de Piraye kocasından daha iyi bir diş doktoru, babasının yanında hemen çalışmaya başlayabilir veya üniversitede iş bulabilir. O sırada çocuğu da yok. Ayakları kıçına vura vura kaçması gerektiği yerde eve dönüp bir de çocuk yapıyor. Aaaarrhshhsbsn! Ama boşanmakta ne var ki, diyebiliyor kendisi. Kızı oluyor. Heç ağama kız yeter mi? Oğlan doğurmak için telaş ediyor sonra. E hani kuluçka makinesi değildin sen? Ama gel gör ki kısırlaşmış kadın. Oğlanı geç daha çocuk yapamayacak. Gelip müjdeli haberi kocasına söylüyor, git ailene de anlat diyor. Aile de kuma çalışmalarına başlıyor. Yapıyorlar da. Kuması var Piraye'nin. Bitti diyor. Sonunda diyorum ama bu gidip kısırlığını tedavi edip kocasının olduğu şehre dönüyor ve kaynanasına nispet olsun diye kocasıyla iyi geçiniyor. Sen Allah'ın hikmetine bak ki yine hamile kalıyor ama terk ediyor adamı. Nefesin başka kadına değdi nasıl kabul edeyim seni diyerekten. E bacım o çocuğu emaille mi attı herif karnına? Sonra hop Haşim mevta. Ben ne yaptıığmm ühüü diye dövün dur ondan sonra. SPOILER BİTTİ Ne okudum ben ya?
Piraye
PirayeCanan Tan · Doğan Kitap · 201644,6bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.