Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali tarafından 1943 yılında yayımlanmıştır. Eser ilk olarak Hakikat gazetesinde 18 Aralık 1940-8 Şubat 1941 tarihleri arasında ve " Büyük HİKÂYE" başlığı altında 48 bölüm olarak tefrika edilmiştir.
Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna’yı 1940 yılında Yedek subay olarak ikinci kez askerliğe alındığı Eskişehir Büyükdere’ de görev yaparken çadırda yazmış ve günü gününe gazeteye yetiştirmeye çalışmıştır. Bilindiği kadarıyla bu romanını yazarken attan düşmüş, sağ bileği çatlayınca, kolunu tenekede ısıtılan suya koyarak yazmaya devam etmiştir.
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali’nin 1907 de başlayıp, 1948 yılları arasındaki ömrüne sığdırdığı üç romanından konu, kurgu ve bütünlüğü bakımından ayakları yere en sağlam basan eseridir. Zira benim okurken bitmesini istemediğim romandır Kürk Mantolu Madonna, cumhuriyetin ilk yıllarındaki torpili olamayanın iş bulamadığı Ankara’yı hicvettiği, mahkemelerinin şiir okudu diye hapis cezaları verdiği, Türkiye’ye siyasal göndermelerle doludur.
Sabahattin Ali en uzun hapishane deneyimini de bu dönemlerde - Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle - "Memleketten Haber şiirinin ihbar edilmesiyle yaşar.
Yazarın "Benim Aşkım" şiirini yazmak zorunda kalışı memuriyetini geri almak adına- yazarım şiirle kurduğu ilişkiyi değiştirmiştir. Necmiye Alpay'a göre, öncesinde yazdığı şiirlerine göre bu şiirde bir zorlanma hali hissedilir nitekim ilk iki dize bunun apaçık bir kanıtıdır.
"Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca
Gögsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor."(Benim Aşkım*)
Romanda, insan, sevgi, aşk ve yalnızlık başlıca temalardır. Kendine ve toplumuna karşı yabancılaşmak düşüncesi de önemli bir olgudur. Raif Efendi’nin kendisine, ailesine ve topluma karşı yabancılaşmasında mizacının mağlubu olduğunu ve bu mizacın da edebiyatı, sanatı ve aşkı bir tutkuya dönüştürerek onda özel bir yabancılaşma yattığını söylemek mümkündür.
Kitapta anlatılmak istenen olguların başında bana kalırsa ön yargı gelmektedir...
Dışarıdan ne kadar sıradan gözükürse gözüksün insanların iç dünyası basit değildir. Onları yakından tanımadan insanların iç dünyalarındaki derinlikleri bilinemez.
(Kitap içeriği hakkında daha detaylı incelemelere ulaşabilirsiniz, ben kitabın yazıldığı dönem hakkında bilgi vermek istedim umarım faydalı olmuştur.)