Gönderi

Bilmelisin ki şer'i hüküm beş çeşitle sınırlıdır. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Hüküm kaçınılmaz olarak ya bir şeyi iktizâ edecek ya da etmeyecektir. Eğer birinci durum geçerliyse ya varlığa (vücüd) ya da yokluğa (adem) dair olacaktır. Her iki takdirde de bunu ya kesinlik bildirerek ya da kesinlik bildirmeden yapacaktır. Eğer hüküm varlığı iktizâ ediyor ve kesinlik bildiriyorsa -yani nakizi durumundaki terki menediyorsa- vücüb adını alır. Varlığı iktizâ ediyor ancak kesinlik bildirmiyorsa -yani nakizini menetmiyorsa- mendubluk adını alır. Eğer hüküm yokluğu iktizâ ediyor ve kesinlik bildiriyorsa -yani nakizi durumundaki varlığı menediyorsa- haramlık adını alır. Yokluğu iktizâ ediyor ancak kesinlik bildirmiyorsa mekruhluk adını alır. Ne varlığı ne de yokluğu iktizâ ediyorsa işte bu da mübahlıktır. Hükümlerin niçin beş kısma ayrıldığı ve daha başka kısımlarının olamayacağının izahı bu şekildedir. Yazarın “Şer'i hükümler işte bunlardan ibarettir” derken anlatmak istediği şey budur. Söz konusu taksim aynı zamanda her bir hükmün tarifini de vermiş olmaktadır; Vücüb: Kesinlik bildirecek şekilde varlığı iktizâ eden hüküm. Varlık kaydıyla haramlık, mekruhluk ve mübahlık, kesinlik kaydıyla ise mendubluk dışarıda kalmıştır. Mendubluk: Kesinlik bildirmeyecek şekilde varlığı iktizâ eden hüküm. Haramlık: Kesinlik bildirecek şekilde yokluğu iktizâ eden hüküm. Mehruhluk: Ne varlığı ne de yokluğu iktizâ eden hüküm.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.