Ben öyle bir kitaba kolay kolay 10 puan vermem. Belki bu ilk bile olabilir.Vallahi de billahi de bu kitap bana tavanı seyrettirdi. Kitabı bitirmeden önceki gece baya ilerledim, e haliyle saatte ilerledi sabah ders var dedim yatayım.Sağa dönüyorum yok, sola dönüyorum yok. Dedim kalkayım bitireyim madem rahatlayım, o zaman da sabah derse gidemicem. Kalktım uyku ilacı içtim de öyle uyudum. Rüyalarıma girdi.Olay zaten malumunuz; Çok partili dönem çalıştığım için rahatlıkla söyleyebilirim ki, kadın dönemi araştırmış ciddi ciddi tarihi olayları vererek saptırmadan yazmış. Uzun uzun çalışmış emeğini esirgememiş. Tebrik etmek isterim. Vikipedia bilgisiyle tarihi roman yazanı, onu savunanıda gördü bu gözler. İkinci kadının gözünden roman yazmak ve bunu başarmak ciddi bir takdir meselesi Helal olsun. Olay nerden geldi, sonu noldu zaten biliniyor, burada olay örgüsünden ziyade, olayı nasıl anlatmış, okuyucuyu metnin içine nasıl çekmiş diye düşündüm. Olay örgülerini o kadar güzel kurmuş ki; dili de anlaşılır, yalın ama sanatsal... en son Toprak ana romanında ağlamıştım 5 sene öncedir. Bu kitapta Ayhan Aydan'ın bir doğum sahnesi var. Pönküre pönküre ağladım. Esaslı kadınmış vessalam. Hikayesini istese kendi kaleminden yazar, paraya da para demezdi. Sustu satmadı anılarını. Mahkemede de çıktı o koca koca adamların karşısına ''Ben bu adamı sevdim'' dedi. Ayhan aydanın, annesi ve adnan menderes yaktı kadının başını. Mutlaka okuyun okutun...