Bilim kurgunun yaratıcısı olarak kabul edilen Jules Verne'nin çocukken okuduğum kitaplarını hayal meyal hatırlıyorum.
Yakın zamanda ise Doktor Ox'un Deneyi'n, okudum ve çok hoşuma gitti , ardından şimdi hatırlayamadığım bir kitabını daha aldım ancak sukutu hayale uğradım.
Bu defa Barbaros meydanın aşağıya doğru inerken sahaflara benzer bir yerdeki kitapların arasında Jules Verne ismini görünce arka kapağında ne yazıyor diye şöyle bir baktım.
Aynen şöyle başlıyor; bir ramazan günü bir Hollandalı uşağı ile birlikte İstanbula gelir.
Burada dostu tütün tüccarı Keraban ağa ile buluşur, onun Üsküdar'daki konağında yemeğe gideceklerdir.
Tam da o gün boğazda karşıya geçiş için yeni vergi konulur. Keraban ağa bu vergiyi ödememek için bizi uzun bir Karadeniz yolculuğuna çıkarır.
Siz olsanız bu kitabı almaz mısınız ?
Kitapta 1870 yıllarında Osmanlı imparatorluğu ve Karadenizin kuzeyindeki ülkeler hakkında onlarca güzel ve ilginç bilgi ile karşılaşıyorsunuz.
Büyük bir ihtimalle Julverne yaptığı bir yolculukta edindiği bilgileri bizlerle paylaşmış.
Kitapta, Coğrafi, kültürel, gastronomi, siyasi, magazin ne isterseniz var . Basit bir kurgu ama gününüzü şenlendiriyor.
Örnek :
Kalmuklar ; kısa boylu ama gürbüz canlı, beceriki ve atiktiler; un , su ve at eti parçalarıyla pişirilmiş bir bulamaç yerlerdi , sarhoşluğa dayanıklı , hırsızlıkta ustaydılar , okuma ve yazmadan haberleri yoktu , fazlasıyla batıl inançlı ve iflah olmaz derecede kumarbazdılar.
Yemekte kızarmış hindi, "gaçapuri " denen mısır unuyla ve manda peyniri dilimleriyle yapılan milli yemek ,eski sütten yapılan bir tür krep olan " Blini " vardı.
Kitap iki ciltmiş ancak ben sadece bir tanesini okuyabildim, umarım diğerini de bulabilirim .
Keraban en son Kafkaslardan ,Lazistan'a doğru yol alıyordu…