Gönderi

"Öz, sanat eserinde nasil canlanir? Ya da ayni anlama gelmek üzere: Sanatçı-özne, kendisini bireysellestiren ve ebedi kılan özü 'iletmeyi' nasıl başarır? Öz, maddelerde canlanir. Fakat bu maddeler kolayca bicimlendirilebilir, öylesine iyi yoğrulmuş ve inceltilmistir ki, tamamen manevi olmuslardir. Bu maddeler, kuşkusuz Vermeer'in sarısı gibi, ressam icin renk, müzisyen icin ses, yazar icin sözcüktür. Bunlar aslında daha derin olan sözcükler, sesler ve renkler aracılığıyla kendisini ifade eden serbest maddelerdir. Örneğin Thomas Hardy'de taş bloklari, bu bloklarin geometrisi ve çizgilerin paralelligi sözcüklerin düzenlerini çekip çıkardıkları manevileşmiş bir maddeyi oluşturur; Stendhal'de yukseklik, 'manevi hayatla iliski kuran' havai bir maddedir. [Mahpus, s. 373]. Demek ki bir eserin gercek temasi, ele alınan konu, sozcuklerin gösterdiği şeyle karışan bilinçli ve istenilmis konu degil, sözcükler kadar renklerin ve seslerin de anlamlarini kazandıkları ve hayat buldukları istemdışı afketipler ve bilinçdışı temalardir. Sanat maddenin hakiki bir dönüşümüdür. Madde orada manevilestirilmiştir ve fiziksel ortamlar ise özü, yani asal bir dünyanın niteliklerini kırılmaya uğratmak için maddelikten arındirmistir. Ve maddenin bu islemi 'üslüp'la koparilamaz bir biçimde birleşmiştir."
··
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.