Edebiyat açısından basit biraz da acemi bir dili olan bu kitap insanlık açısından gerçekten çok kötüydü.
İngiltere'de İngiliz bir anne ve Yemenli bir babaya sahip olan Zana 13-14 yaşlarında baskıcı bir babayla da olsa mutlu bir çocukluk yaşıyordu. Bir gün babasının hep övündüğü Yemen'e kardeşi Nadia'yı tatile yollaması isteği üzerine kendi de gitmek istemiş ve gitmişti. Aslında orada bir kaç evden oluşan küçük bir köyde zayıf ve hastalıklı 13 yaşındaki bir çocuğa eş olmak üzere satıldığını öğrendiyse de her şey için çok geçti. Arkasında gelen kardeşini de engelleyemememiş ve onunda civar bir köyde yaşayan başka bir aileye satılmış olduğunu öğrenmişti.
Bir eşten ve gelinden öte kadınların köle olarak görüldüğü, kurtulmak için annesine ulaşmaya çabaladığı dönemlerde tutunduğu tek şey kurtulacağına dair inancıydı. Suyun dahi olmadığı zorlu yaşam şartlarında umutsuzca kurtarılmayı beklerken tek yaptığı kendine ve kardeşine dayanak olmaktı. Bu süreç Yemen-İngiltere hatta daha sonra uluslararası bir sorun haline gelen 2 kardeşi kurtarma operasyonu rüşvetlerin verildiği, kadınların acımasızca işkence gördüğü bir ortamda ilerliyordu.
Kitabın sonundan ipuçları vermek istemesemde bir kardeşin hala orada, bir ölü gibi yaşadığını bilmek beni çok üzdü. Gerçek bir hikaye...
Dünya da hala böyle insanların daha doğrusu insanlığını yitirmiş kadınlar üzerinden egolarını tatmin eden yaratıkların var olduğunu ve var olmaya devam edeceklerini bilmek savaşlardan sonraki en büyük utancımızdır.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Zana Muhsen
Betty Mahmudi
Kızım Olmadan Asla
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.