Bir gün içerisinde heyecanla okuduğum kitabın adıdır;
-William Golding'in özgün adı "Lord of the Flies" olan 1954 tarihli romanı Türkiye'de çeşitli zamanlarda farklı adlarla yayımlanmıştır
SİNEKLERİN TANRISI
Bir çok arkadaşımdan duyduğum yorumlar ile büyük merak içine girdiğim sayılı kitaplardan bir tanesi,gerçekten de sürükleyici meraklandırıcı kitap.
Kitabın konusuna ve içeriğine değinmek istiyorum;
------- Atom savaşı sırasında, güvenli bir bölgeye götürülmekte olan bir çocuk grubunun içinde olduğu uçağın düşürülmesi ile başlar. Uçak Pasifik Okyanusunda küçük bir adaya düşer. Issız bir MERCAN adasıdır, yaşları 6 ile 12 arasında olan çocuklar, başlarında bir büyükleri,koruyucuları, olmaksızın yalnız kalmışlardır. İşte kitap burada başlar, bu çocukların kurtulma ve hayatta kalma serüvenlerini anlatır.
Yaşam savaşı vermek için çocuklar kendi aralarında kuvvetlenirler.Kendi aralarında iş bölümü ve uyum sorununda anlaşırlar.Ama çocuklar gün geçtikçe değişikler göstermeye başlarlar.
Bu bölüme yazacağım daha bir çok cümle var ama kitabıda anlatmak istemiyorum.
-
-
Liderlik savaşının insanların doğal yapısında olduğunu ve bunu kazanmak için de dost kazanma ve düşman kaybetme (gerekirse yok etme) yöntemlerini uygulamasını gösteren bir roman. Gruplaşmaların temelinde insanın en derinlerinde saklı pırıltıları ve kötülükleri meydana çıkarma uğraşındaki insanları betimleyen alegorik başarılı bir eserdir..
KİTAPTAN ALINTILARIM
-En büyük düşünceler en basit olanlardır.
--Ralph açıklamak istiyordu; hiç kimsenin tam sanıldığı gibi olmadığını anlatmak -istiyordu.
---Aydınlık olduğu sürece, yeterince yürekliyiz.
----Ah, insanın düşünebilecek vakti olsa!
-------Ralph doğuştan bir önder olduğu gibi, Jack’da doğuştan bir önderdir. Şu farkla ki,Ralph eşitliğe, sevgiye ve anlaşmaya inanan, iyiliğe yönelik bir önder: Jack ise kendinden başkasını hor gören, zorbaca bir baskıya inanan, kötülüğe yönelik bir önderdir.
---------Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; bir ilişki kurulamıyordu aralarında.
---------------Yaşamları öylesine dopdoluydu ki, umuda gerek duymuyorlar, umudun ne olduğunu unutuyorlardı o sırada.
Adem KARAGÖZ
instagram.com : 
ADEM KARAGÖZ
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.