Kitabı okurken olayların içinde yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.Betimlemeler,tasvirler çok güzel aktarılmış.Her bir sayfayı çevirdiğimde merak duyguma engel olamadım.Kitabın başlarında bende Mürşit Efendiye karşı önyargılı olduğumu itiraf ediyorum. Zehra öğretmen,çocukluğunda asla hatırlamak istemeyecek zorluklar yaşamış.,İstanbul'daki hayatını tamamen unutup kendisini öğrencilerine adamış.Küçük bir köyde öğretmenlik yapıyor.Okulunu adeta küçük bir cennet bahçesine çevirmiş. Herkes tarafından sevilip sayılan,gözü kara,idealist bir öğretmen.Bir öğretmende olması gereken bütün özellikler fazlasıyla var.Fakat bir insanda olması gereken acıma duygusu yok. Söz konusu öğrencileri ve okuluysa yapamayacağı şey yok.Fakat öğretmenimiz çok gaddar,en ufak bir suç görse asla affetmeyi bilmiyor.Yeri gelince amirleri ile ters düşüyor. Öğretmenimize acıma duygusunu öğreten ise hayatından çıkardığı babası oluyor.Yıllar sonra babasının günlüğünü okuyor.Ve babasını ne kadar yanlış tanıdığını anlıyor. İnsanoğlu; anlamadan,dinlemden,taraf olarak olaylara bakıyor.Bir kişiyi müşkül duruma getiren olayların ardını bakmamak sanırım daha kolayımıza geliyor.Belki de herkes affedilmeyi hak ediyor.Acımamızın,merhametimizin kaybolmaması dileğiyle.Keyifli okumalar.

AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202140bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra Uçar