Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 14 hours
Kısa, hafta sonu eve kapanmalarından birinde okur bitiririm diye aldığım bir kitabın beni bu kadar etkileyeceğini tahmin edemezdim. Edemedim de nihayetinde. Bu nedenle bu bir kitap incelemesinden ziyade, bana hissettirdikleri ve sorgulattıklarını basitçe bir ifadesi olacak. Tacettin adlı öykü hayatımdaki eksikliği yüzüme tekrar vurdu, bu eksikliğe neden olan ve kolayca tahmin edilebilecek sebeplerle birlikte. Daha derine dalmaya içimi yaktığı, yutkunduğum tükrüğün boğazımdan aşağı inerken asit etkisi gösterdiği için cesaret edemedim. Henüz böyle bir yüzleşmeyi gerçekleştirecek kadar olgun değilim. Bu olgunluğa erişebilir miyim? Şimdilik zor gözüküyor. Kadın Sesleri'nde Ayşe'nin yaşadığı zafer(imsi) yüzümü gülümsetirken, Aşkâr adlı öyküde Canan ve annesi Gülsüm'ün yaşadığı trajik olay bir o kadar üzüp sinirlendirdi. Şunları da sordurttu: Ölüm gerçekten her şeyi temizliyor mu? Bir insan öldüğünde işlediği günahlarından azad ediliyor mu? Ölünün arkasından konuşmama düsturu ne kadar doğru? Başta da belirttiğim gibi bu bir inceleme yazısı değil. Neyse. Kısaca, çok sevdim bu kitabı. Umarım şimdiye kadar okumamış kim varsa kısa sürede bir tane edinip okuduğu kitaplar arasına katar.
Sandık Lekesi
Sandık LekesiSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2021931 okunma
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.