Gönderi
Herkese selamlar herkese merhabalar.
Tekrardan Sebahattin Ali okudum. Bu kitabı ikinci okuyuşum ve aslında bu kitaba beni bağlayan şeylerden birisi de değirmen himayesindeki klarnetçi neden mi bende bir klarnetçiyim. Sebahattin Ali'nin nerdeyse tüm yazılarını okudum. Beyşehir kitaba geçiyorum . Sabahattin Ali'nin yayınlanan ilk öykü kitabı Değirmen ve 12 sene sonra yayımlanan kitabı Sırça Köşk'ün konu itibariyle birbirine benzemesi dolayısıyla ikisi birleştirilmiş. Ve içerisinde iki hikayeden daha fazla hikaye var .
Kitapta toplumsal olaylar ironik bir şekilde dile getirilmiş.
Kız kaçırma olayları , aşkından hasta olanlar...
Kitabın ilk öyküsü o kadar çok derinden etkiledi ki beni. Aslında klasik bir aşk hikayesi gibi ama 'sevgisi için aşkı için insan neleri göze alabiliyormuş ya' dedirtiyor insana.
Kitap kısa kısa öykülerden oluştuğu için beni sıkmadı. Olaylar biraz trajik olduğu için üzülüyor insan ama toplumumuzdaki sorunları bu şekilde dile getirmekte pekala kolay iş değil.
Ve kaç sene geçmiş kitap yazılalı. Ve olayla hâlâ güncelliğini koruyor.
Mesela Konya'da hâlâ tarla ve su için kavgalar yapılıyor... Örnekler uzayıp gider.
Neyse neyse...
Kitabın asıl öyküsü Sırça Köşk diyebilirim. Gerçekten toplumumuza okutulup hatta ne anlatılmak istendiğide anlatılmalı.
Herkese keyifli okumalar diliyorum.
·
52 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.