Selam️ Jane Austen “Gurur ve Önyargı / Pride and Prejudice” Alıntı: “insanın bir sebebi varsa uzaklığın önemi yok” Evlilik çağında beş genç kızları olan Mr.&Mrs. Bennet İngiltere kırsalında, bulundukları çevrenin üst düzey sayılabilecek sosyal statülerinde, mutlu mesut yaşarlar. Ev tipi entelektüel, elinde kitabı, etliye sütlüye pek karışmayan, sakin mizaçlı Bay Bennet ve onun tam zıttı, tüm duygularını dışa dönük ve yüksek yaşayan, menfaatleri doğrultusunda görgü kurallarını esnetmekte sakınca görmeyen, en büyük telaş ve gayesi kızlarına birer koca bulmak olan Bayan Bennet. Biz kitabı evin ikinci büyük kızı aynı zamanda baş karakterimiz “Elizabeth”in bakış açısından okuyoruz. Kısacık bir girizgâhın ardından, hikâyeye yeni baş karakterimiz ve yan karakterler dahil oluyor. Bennet ailesine komşu gelen Mr. Bingley kuzenleri kardeşleri vs ve Mr. Darcy Evin büyük kızı Jane ile yakınlaşan Mr. Bingley macerası bir yandan sürerken, diğer yandan bulunduğu ortamdan rahatsız ve mutsuz, soğuk, az konuşan, kibirli görünümüyle Mr. Darcy ve okuyan yazan, hazırcevap, muzip, espritüel (kendince), zeki Elizabeth arasında gergin iletişim, eserin çatısını oluştuyor. 300 belki 400 sayfa sonra bir başka kızımız Lydia da karakteriyle uygun olaylar silsilesiyle, esere farklı bir ivme kazandırıyor. Dönemi için romantik “kadın” edebiyatı, günümüz içinse ardıllarına borçlu olduğu, klişe aşk kitabı yaftasını bir yana bıraktığınızda, yazarın serzenişlerini de okuyabilirsiniz. Konu sadece AŞK olmadan evlilik olmaz, aşık olmazsam evlenmeyeceğim gibi bir itiraz değil. Miras hakkının yalnızca erkek çocuklara, ailede mirasçı olacak erkek çocuk yoksa, uzak akrabalara dahi devretmesi, ama kız çocuklarına bu hakkın tanınmaması. Evin büyüğü ya da mirasçısı er kişinin vefatı durumunda, geride bıraktığı bir erkek evlat yoksa ev halkının (eşi, kızları, kız kardeşi) mirası devralanın insafına teslim oluyor. Bilhassa kadının çalışmasının pek de normal karşılanmadığı, üst ve orta sınıf için bu makûs talihten kurtulmanın yegane yolu “evlenmek”. Fikir ve hareket özgürlüğünün cinsiyetler arasındaki farklılıkları, keskin bir aşk hikâyesinin içine ilmek ilmek dokunmuş. Defalarca okuduğum, ömrüm vefa ederse kuvvetle muhtemel yine okuyacağım eser, yine ah şunu da diyecektim diyerek sonradan hayıflanacağım unuttuğum ayrıntılarıyla türü sevenlere tavsiye listemde. Birçok defa filme de uyarlanan ve filmini de izlemeyi çok sevdiğimden, kitabı okumuşken onu da izlersiniz canım diyerek, film tavsiyesi olarak ekliyorum. Bu baskı içinse, temiz çeviri, temiz imla, dikişli cilt ile benim için tamamdır. Yazara dair: Jane Austen Aralık 1775’te Steventom, Hampshire’da, bir köy papazının yedinci çocuğu olarak doğar. 1783-85 yılları arasında ablası Cassandra ile Oxford’da öğrenim görüp, 1787’de ilk romanını yazmaya başlar. 1795 yılında “Akıl ve Tutku”yu yazar. 1797’de ölümünden sonra onu dünya çapında üne kavuşturacak olan “Gurur ve Önyargı”yı tamamlar ama, kitap yayıncılar tarafından reddedlir. Akıl ve Tutku “Bir Kadın” imzasıyla 1811’de, Gurur ve Önyargı 1813’te, Mansfield Park ise 1814’te yayımlanabilir. Austen 1817 yılında o zamanlar teşhisi konamayan bir hastalık yüzünden hayata veda eder. İkna ve Northanger Manastırı adlı romanları ölümünden sonra yayımlanır. Eserleri birçok dile çevrilen yazarın, az bilinen kısa romanları “Lady Susan, Love and Friendship (Aşk ve Dostluk); daha gençken yazdığı hikâyeler ve bitmemiş iki romanı The Watson ve Sanditon son yıllarda gün ışığına çıkarılır. Geleneksel ekonomik evliliğin alternatifi olarak, akıl ve sağduyuyla inşa edilen modern evlilik ya da salt aşk evliliğine inanıp kaleme alan yazar, hiç evlenmemiştir. Saygılarımla

Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Doğan Kitap · 202075,4bin okunma

·

221 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.