Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

375 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Amin Maalouf’un okuduğum üçüncü kitabı olan Afrikalı Leo aynı zamanda yazarın ilk romanı. Görür görmez ilgimi çeken ve kısaca göz atınca merakımın pekiştiği bu kitabın okuduktan sonra beni tatmin ettiğini söyleyemeyeceğim. Afrikalı Leo kendi içinde dört kitaptan oluşuyor. İlk kısım olan Granada Kitabı’nda İspanya’daki Müslümanların yaşantıları ilişkileri üzerinde duruluyor. Kahramanımız Hasan Granada’da saygın biri olan tartıcı başı Muhammed’in oğlu olarak dünyaya geliyor. Hasan’ın annesi ve aynı zamanda Muhammed’in dayı kızı olan Selma, Muhammed’in kızının annesi olan Hıristiyan köle Verda, Yahudi bir falcı olan Süslü Sara arasındaki ilişkiler bize dönemin sosyal yapısı hakkında az çok bilgi veriyor. Kastilyalıların işgaline kadar dostluk içinde yaşayan halk, fetih sonrasında göçe mecbur bırakılıyor ve göç etmeyen Yahudiler ve Müslümanlar da çeşitli işkencelere ve maruz kalıyor. Granada Kitabı’nın son bölümü şu cümleyle başlıyor: Yitik bir ülke, çok yakın bir akrabanın ölüsü gibidir. Onu saygıyla göm ve sonsuz yaşama inan. Üzerindeki baskılara dayanamayan Muhammed ailesiyle birlikte Fas’a göçmeyi kabul ediyor ve burada kahramanımız Hasan’ın çocukluk ve ilk gençlik yılları geçiyor. İlk aşkı Hiba’yı Hasan’a Fas Kralı armağan ediyor. Geleneğe uygun olarak yakın bir akrabanın kızıyla evlenmesi gereken Hasan ,babasının yaptığı gibi, dayısının kızı Fatma’yla evleniyor burada. Aynı zamanda uzun sürecek bir dostluk kuracakları Harun’la da Fas’taki okul yıllarında tanışıyor Hasan. Diyebiliriz ki Hasan’ın hayatının şekillendiği yıllar burada geçiyor. Hasan’ın hayatındaki kadınlar için göstereceği fedakarlıklar da burada, kız kardeşi Meryem’le başlıyor. Kardeşi uğruna pek çok tehlikeyi göze alan Hasan sonunda Kahire’ye göç etmek zorunda kalıyor. Kitabın Kahire kısmında sık sık Osmanlı’nın ve Yavuz Sultan Selim’in de ismi geçiyor. Osmanlı ve Memlük Devletlerinin diplomatik ilişkileri, İstanbul, Büyük Mısır Seferi, Mercidabık ve Ridaniye Savaşları etrafında gelişiyor Kahire kısmı. Özellikle Tumanbay’ın cesurca Büyük Türk’ün ordusu karşısında sonuna kadar savaşması ve sonunda ölmesi ayrıntılı olarak anlatılıyor. Çerkes Sultan Nur’a burada aşık oluyor Hasan. İyi bir eğitime ve saygın ilişkilere sahip olan Hasan, burada da önem verilen biri haline geliyor ve Roma’ya kaçırılması böylece başlıyor diyebiliriz. Son kısım olan Roma Kitabı nedense okurken beni en çok yoran kısım olmasına rağmen okurken Roma sokaklarında hissettiren anlatımını beğendiğimi söyleyebilirim. Osmanlı’nın yükselme dönemine denk gelmesinden dolayı burada da Barboras Hayrettin Paşa’nın adı geçmekte sık sık. Bunun yanı sıra dönemin ünlü sanatçılarından Sistina Şapeli’ne, Fransa-İtalya ilişkilerinden vebaya dönemin sosyal durumunu bize gösteren pek çok ipucuyla da karşılaşıyoruz. Roma’ya gelen Hasan papa tarafından vaftiz edilerek Giovanni Leone de Medici ismini alıyor. Roma’da sarayda pek çok ders veren Leo’nun öğrencileri ilerleyen sayfalarda tıpkı Harun gibi farklı sıfatlarla çıkıyor tekrar karşımıza. Leo burada son aşkı olacak Maddelena’la evleniyor. Roma’daki siyasi karmaşanın arasından ailesinden haber alan Leo sonunda Tunus’a gitmek için planlar yapmaya başlıyor. 40 yıl süren bu geziler silsilesi sonunda kitap Leo’nun karısı ve oğluyla Tunus’a dönüşüyle son buluyor.Herkese iyi okumalar.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.