Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Kitabı okuyanlar spoiler ın aşağısını kesinlikle okusun
Beni derinden etkileyen gerçek bir hikaye. Edebi kaygı taşınmadan kamuoyu oluşturmak adına yazıldığından o bilinçte kitabı okumak gerektiğini düşünüyorum. Kitabın sonunda tüm olaylar sonlanmıyor. Ben araştırdım, neler olduğunu spoiler kısmının altına yazacağım. İngiltere'de Nadia ve Zana adında 14 ve 15 yaşlarındaki iki kızın dram ve yaşadığı zorluklara tanık oluyoruz. Kızlarımızın babası Yemenli, annesi İngiliz. Babaları kızlarını kızlarının haberi olmadan Yemen'in ücra köyünde iki aileye satmasıyla başlıyor hikaye. Tatil amaçlı Yemen'e gideceğini sanan kızlarımız böylece yola çıkıyorlar. Kızların 7 yıl boyunca elektrik, su olmayan bir yerde köle hayatlarına tanık oluyoruz. Okurken bu yaşananların gerçek olması içinizi sızlatıyor. Zana tam bir savaşçı. Kendisini ve kardeşini kurtarmak için her şeyi yapıyor. Kardeşi ise bu zorlu şartları, köleliği kabullenerek aşmaya çalışıyor. Annesi ise bu süreçte kızlarından hiç vazgeçmiyor. Hayatta çok zorluk yaşayan insanlar vardır ama en çok acıdıklarım güzel,iyi bir hayat yaşarken, zor, kötü, başkalarına hizmet ederek geçen yaşamlardır. Bu tür konularda hep Şeyh Edebali'nin sözü aklıma gelir: Üç kişiye acı: • Cahiller arasında âlime. • Zenginken fakir düşene. • Hayırlı iken itibarını kaybedene. Kitapta Zana'dan örnek almamız gereken çok husus var. Azmi, savaşçı ruhu, pes etmemesi bunlardan birkaçı. Kitabı herkese tavsiye ediyorum. ***SPOILER*** Kitabın sonunda bildiğiniz üzere Zana kurtuluyor ve Nadia çocuklarıyla birlikte dönebilmek için beklemek zorunda kalıyor. Zana İngiltere'ye döndükten sonra da kardeşini kurtarmak için uğraştığına tanık oluyoruz ama yetkililer tarafındanhep söz verilmesine karşı kardeşinin kurtulması için hiçbir adım atılmıyor. 1988 yılında Zana kurtarılmıştı. 1992 yılından beri bir daha birbirlerini görmemişler. 1996 yılından itibaren de bir daha konuşmamışlar=(( Nadia 1996 yılında o köyden 6 çocuğuyla ve kocasıyla birlikte Taiz'e (büyük bir kente taşınıyorlar). 8 yıl daha o köyde yaşamış=( Zana gittikten sonraki süreçte Nadia'nın 2 senede bir çocuğu olmuş. Zana bir röportajında Nadia'nın çocuk yapma makinesine dönüştüğünü belirtmiş. Nadia 2002 yılında Guardian 'a verdiği röportajda Zana'nın neden kendisini kurtarmak istediğini anlamadığını söylüyor. Kendisinin çok mutlu, güzel bir yaşam sürdüğünü savunuyor. Müslüman kadınların erkeklerine hizmet etmesi gerektiğini savunuyor=(, Ama röportajı yapan kişinin köydeki yaşamı ile ilgili sorular sorduğunda Nadia'nın telaşlandığını, sinirlendiğini gözlemliyor. Hatta Nadia daha da ileriye giderek babasına kendisine doğru yolu gösterdiği için teşekkür ediyor. Nadia babasının kendisini iyi müslaman kadın yapmak için yolladığını söylüyor. İngiltere'deyken kendisinin evleneceğini bildiğini söylüyor, ne olacağını bile bile geldiğini söylüyor. (Bence burada yalan söylüyor. Hiçbir 14 yaşındaki çocuk hiç tanışmadığı biri ile evlenmek için Yemen'e gitmez. Gitmek istemez.) Röportajında Zana'yı da suçluyor. Onun da köyde çok mutlu olduğunu, ona çok iyi davrandıklarını, Zana'nın yalan söylediğini, olayları abarttığını anlatıyor. Nadia'nın röportajını okuduktan sonra daha da üzüldüm. Beyni yıkanmış artık. Kendi kardeşimi yerine bile koyamıyorum. Çok üzücü...
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha GörebilsemZana Muhsen · Sonsuz Kitap · 20192,447 okunma
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.