Gönderi

63 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 26 hours
İlk kez iki yıl önce okuduğumda bu kadar tesir etmemişti bana Olağanüstü Bir Gece. Her kitabın doğru bir zamanı var gerçekten ve bence bu ‘zaman’ da tek bir taneyle sınırlı değil. Her okunduğumuzda farklı ve yeni bir şeyler alabiliyoruz. O yüzden birçok kez doğru zamanın gelebileceğini, ara ara dönüp okuduklarımıza tekrar bakmamız gerektiğini düşüyorum. Ve içimden bir ses bu kitabın da benim için birçok doğru zamanı olacağını söylüyor :) Bir kere yazarın tasvirlerine bayıldım! Baş karakterin içine düştüğü üst tabaka sınıfındaki yalnızlığını, giderek etrafına ve kendine karşı donuklaşmasını, içten içe kendini arayışını o kadar ustalıkla tasvir ediyor ki ta içimde hissediyorum hepsini. Bir suç işleyerek kendini, yazarın tabiriyle “pistonların üstünde duygusuzca kayan ve kendi etrafında kibirle dönen o büyük mekanizma”dan dışarı fırlatıyor, yalnızlığına son vermek için en dibe doğru yaptığı yolculuğun sonucunda varoluşunun ayırdına varıyor. Ve içindeki o yitik insanı nihayet bulduğunda (aslında bir nevi kabul ettiğinde) artık yaşamı hissederek ve farkına vararak yaşamaya başlıyor. Kitabın son cümlesi ise kitabı özetler nitelikte zaten: “Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.”
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Karbon Kitaplar · 2018144.7k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.