...
Fahir için de her zamanki gibi sıradan bir gün batımı olmayacaktı bugün. İçinde bulunduğu ânı anlamlandıran çok büyük bir sebebinin olduğunu düşünmüş, yanı başındaki Ayla’ya fark ettirmeksizin tebessüm etmişti. O da mutluydu diğer günlerine bakarak.
Böylesine bir huzuru çocukluğunda sık sık yaşamış; lâkin her insanın mesut olmak hakkını o, uzun zamandır elde edememişti. O sırada bir duâ yolladı ta yukarılara, göklere; ama bunu kendisinden başkası ne bilecekti ne de bu duâya âmin diyebilecekti. Acaba Fahir, hayatın içinde bu duâsına karşılık bulacak mıydı?