Biliyor musun Anıl Hocam kesinlikle sana katılıyorum. Çocukluktan programlanıyoruz dediğin gibi, 'sorgulamamaya' programlı hale geliyoruz. Sorgulamayı kötü bir olgu olarak daha küçüklükten bizlere öğrettikleri için -gerek eğitimle gerek dış dünya ile- korkak, birilerinin her dediğine inanan, kullanılmaya hazır kuklalar haline geliyoruz. Kütüphaneler konusunda da öylesine eksiklikler var ki. Dediğin gibi en basitinden sorgulamayı öğretecek nadide eserler yok, bunlar istenmiyor niyeyse. Kitap çeşidi imkanı her kütüphanede aynı değil, çoğu kitap (bizim buradaki kütüphane için konuşuyorum) bir dönem belki okunmuş, sonra unutulmuş, insanların artık 'atmaya değer gördüğü' kitaplar. Bu kitapların arasında da nadiren sorgulatıcı kitaplar çıkıyor şans eseri bir şekilde. İşte bu atılıp gidilen kitaplara acıdım biraz da, kitaplara önem verilmediğinden bir köşede çürümeye bırakılmış kitaplara. Umudum benim de azalıyor hocam, pozitivist düşünen bir insan olamadım hiçbir zaman. Belki de bu, içinde bulunduğumuz ortam ve çağa göre oldukça normal bir durum?