Ahmet Günbay diyince aklıma hemen sarı saçlı yeşil gözlü kadınlar geliyor artık. Acaba bizim Türk yazarlarımız aynı kadına aşık oldu da hepsi kendi hikayesinde onu mu betimliyor diyorum :)
Bu kitaptaki hikaye açıkcası çok yüzeysel geldi bana. Zaten yazarın kitaplarını üst üste okumanızı önermem çünkü verilmek istenen bir mesaj var ve değişmiyor. Bu yüzden de insanı sıkıyor.
Bu hikaye Boran'ın annesi Hacer öğretmene tokat atması ve annesinin evi terketmesiyle başlıyor. Bu andan itibaren hikaye iki koldan ilerliyor. Bir yandan Hacer öğretmenin eşi İsmet ile tanışmaları, eşinin daha çok para kazanma hırsı, babasının büyük ihaneti. Bir yandan da Boran'ın çökük ahlaki düşünceden maneviyata yönelmesi, Zeynep ile tanışması anlatılmış. En beğendiğim kısım hikayede, Zeynep'in ajandasına yazdıklarıydı. Yazarımız da şiirle ilgilenmiş hatta piyasaya adımını ilk şiirleriyle atmış. Yazarın kısa ama güzel şiirlerinin tadına vardık Zeynep karakteri vasıtasıyla.
İyi okumalar.