Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

456 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Siz nerede düştüyseniz orası da sizin içinize düşer. Yaşadığınız yer değil, düştüğünüz yer olarak kalır içinizde." Selam, daha önce bir kitabın sonunda kendi çocukluğumuzda da seslenecek sihirli cümleleri bulduğunuz oldu mu? Ben kitabımızın Seher karakteri sayesinde çocukluğuma kadar indim ve, geçti, dedim... büyümek sandığın kadar kolay değil, dedim. Geciktim ama geldim, dedim. Dedi Seher yani. Ben de tuttum onun elinden, bak sabah oldu ve sabahlar hep olacak dedim. Aidiyet duygusunu yaşamamak varoluşsal sancının en sancılısı bence. Çünkü eğer sizi çocuk yaşta koşulsuz seven biri olmadıysa bu dünyaya gerçekten fırlatılmış olmayı sizden daha derin hissedecek biri olmuyor. Ve çocukken açılan her yara büyüyünce insana bir çukur hazırlıyor. Geçti demeden, o çocuğun elini tutmadan da hiçbir şey zamanla, yaşla geçmiyor. Kitabın karakteri Seher, Annesi ve babası onu bırakınca hayatı hep yolculukla geçmiş, bir akrabadan diğer akbabaya savrulan yaşamında ait olamamanın hissiyle sürgün hale gelen, sevilmeyi, görülmeyi, fotoğraflarda yerinin olmasını isteyen birinin hikayesi bu. Nermin Yıldırım bu eserinde bir yolculuğa çıkıyor, bizi bir yolculuğa çıkarıyor. Daha doğrusu zaten gerçekten Portekizden, İspanya'ya yürüyor 2019 yılında. Sonra ise bu kitabının  içine iliştiriyor yolculuğunu. Ne de güzel yapmış. Yolculuklar neden yapılır? Arayıştır yolculuk, sadece bakıp durup geçtiğimiz mekanlar olsun diye çıkmayız bir yere. Aradığımız ya kendimizdir ya da hiçbir şey. 2019 yılında ben de yolculuğa çıkmıştım o yüzden Nermin Yıldırım bu eserinde eğer kendini anlatmadıysa bile isteye, bir yerlerine beni dahil etmiş gibi hissettim. Duygularına, hüznüne ortak oldum. Kadına dair çok şey var bu eserde özellikle tecavüzden sonra yaşananlar çok acıydı, Seher'i  yaşadığı büyük acıları okurken birçok kadın geçti gözümün önünden. Ne acı dedim. Daha da acısı bu acılarla yaşamak zorunda olmak. Daha da acısı bir psikolog bile olsa karşımızdaki "Anlatamamak" Yahut neyi anlatmamız gerektiğini bilmemek. Bu yüzden de gösterme çabasına girmek. Bak işte ben burada yokum, olsaydım mutlu bir fotoğrafım olurdu duvarda. Film şeridi gibi akıp gitmeyecek belki ben ölürken yaşam gözümün önünden çünkü benim karelerim hep yalnızlık, benim karelerim hep bulanık ve kimsesiz. İçimden hep böyle geçirdim okurken. Hissettim, anladım. Boşluğa ben de baktım. Çok derin bir okuma oldu benim için, benliğim için. Bir yerde şöyle demişti yazar, "Ömrüm boyunca hep biri gelsin ,biri beni bulsun istedim... Ama tek birini arayan ömürlerini bulamaz....Dışarda mucize aramaktan vazgeçip içime baktım." Sanırım tam olarak hissettiğim buydu çünkü biz saklambaç oynarken aranmak isteyen, bulunmak isteyen kırgın çocuklardık. Bulunmadık diye aranmadık. Tıpkı yazarın dediği gibi" Çocuklar bulunmak için saklanır,yakalanmak için kaçarlar. Aranmayanlar ve bulunmayanlar büyüyünce benim gibi olurlar. Neyse..." Yolculuk yorucuydu, sarsıcıydı ama yazarın nüktedan sözleriyle çok güzel ve içtendi. Başından sonuna kadar devam eden akıcı bir yolculuktu. Ben yolun sonunda yazarın bir arkadaşıyla buluşacağını zannederken kendimi bulacağımı düşünmemiştim. Herkesin benimle aynı duyguyu hissetmesini mümkün olmadığını söylemek istiyorum çünkü hem yolculuklarımız farklı hem de adlarımız ve edebi zevkten anladığımız. Kitabın başında  , "gece uzun sürdü" diyor. İnsan ancak derin bir acısı olduğunda, yalnızlığının arasında bulamaz sabahları, seheri. Kitabın sonunda ise sonunda sabah oluyor ve şöyle sonlanıyor eser "Sabah ne güzel kelime" Ben kitabın sonunda hissettiğim sıcaklığı, içtenliği, yaşama sevincini aldım rafıma koydum. Bazen bir köşede kitabımızı alıp kahve içmeyi bile ne kadar sevdiğimizi gerçekten fark edemiyoruz. Derin travmalar yaşamış da olsak hayat, bir yerlerinden tutunup devam edilmesi gereken bir yer. Kişisel gelişim kitapları okumayı sevmiyorum en son Erdal Demirkıran falan okumuştum üniversite birinci sınıfta ve bana hepsi koca safsata gibi geliyor şimdilerde çünkü gelişim kişiselse herkesin yolculuğu farklıdır ve bazen bir psikolog bile sizi anlamadan dinler. Yaşam budur çünkü. Eğer bir sese ihtiyacınız varsa Nermin Yıldırım size cümleleri ile eşlik edebilir. Mutlaka listenize eklemeniz tavsiye ederim bu yüzden.
Ev
EvNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20203,461 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.