Gönderi

320 syf.
9/10 puan verdi
Polonyalı yazar Wieslaw Mysliwski’nin dilimize kazandırılan ikinci romanı Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez, beklentisiz başlayıp bayıldığım bir kitap oldu. Sessiz sakin bir sayfiye yerinde bekçilik yapan baş karakterimiz bir gün kendisini fasulye almak için ziyaret eden bir yabancıya bir yandan fasulye ayıklarken diğer yandan sohbet havasında hayatını, geçmişini anlatmaya başlıyor. Madlenden yola çıkıp bize içini döken Proust misali, bu kez hayatının özellikle çocukluk anılarının önemli bir parçası olan fasulye ayıklamaktan hareketle parça parça ama bu parçalar arasında son derece yumuşak geçişler yaparak, akıcı bir şekilde geçmişini anlatıyor karakterimiz. Hiç sıkılmadan, sohbetine doyamadığınız birini dinliyormuşçasına okuyorsunuz tüm kitabı. Yazarın son derece akıcı, şiirsel ama okuru yormayan, zorlamayan bir anlatımı var. O anlattıkça siz de onla beraber yaşıyorsunuz başına gelenleri sanki. Küçük bir yerde çocukluğu geçmiş, savaş başlayınca farklı yerlere sürüklenmiş, okulda müzik tutkusunu fark edip elektrikçi olduğunda saksafon almak için para biriktiren, şapkalara düşkün karakterimiz, dramatize etmeden, sohbetin doğal akışında anlatıyor tüm bunları. Elbette araya hayatla ilgili birçok konudaki çıkarımlarını da katıyor, yalın bir şiirsellikle. Bittiğinde keşke daha çok anlatsaydı diye düşündüm. Türkçe basılan diğer kitabı Taş Taş Üstüne’yi de bir an önce okumakla istiyorum çok seveceğimden emin olduğum bir romana ihtiyaç duyacağım bir zamana saklamak arasında kararsızım.
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir TezWieslaw Mysliwski · Yapı Kredi Yayınları · 2020342 okunma
··
674 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.