Gönderi

"Senin mi hiçbir dileğin yok? Sen mi hiçbir şey istemiyorsun? madenini, ihtiras, merkezine kadar pasa boğmuş... Sakın onları sileyim deme; kül gibi dökülür, gidersin. Sen, yalnız istiyorsun, istiyorsun... İsteye isteye bu hale geldin; ya isteye isteye kurtulacak, yahut duvarda bir böcek lekesi gibi silinip gideceksin. İstiyorsun, hudutsuz istiyorsun; istemek için doğdun. Bulamamak yüzünden de öleceksin. Bir bulduğun zaman, bin istiyorsun. Zaten bulduğun şeyin sence ne kıymeti var? Sen bulunmayacak şeyi istiyorsun. Dünyaların görmediği kadını, lisanların bilmediği cümleyi, kasaların almadığı serveti, başbuğların tatmadığı nüfuzu istiyorsun. Bunlar yine hiçbir şey değil... Sen bilmek istiyorsun; felâket orada ki, bilmek istiyorsun. En uzak maddenin en silik atomundan, en çelimsiz insanın en belirsiz hareketine kadar, eşya ve hâdiseleri saran kanunu bilmek istiyorsun.
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.