Selamlar .
Günlük hayatta belki hepimizin yaşadığı olayları yer yer hicvederek aslında almamız gereken payeyi ince bir üslupla anlatan bir kitap okudum.
Kısacası Hâl-i pürmelalimizi biraz iğneleyerek okuyucuya göstermeye çalışıyor.
Karabatak Dergisinde yayınlanan 18 Kısa öyküden oluşan kitabın özellikle son öyküleri cok beğendim.
Tezgahtardan ve her seferinde yol parasi isteyen annemden utanırdım .
Halbuki o evini kıt kanaat geçindirler çalışırken kaziklanmaktan cekinen bir kadindi sadece .
Eve koşmadan döndüm ki çeplerimden misketler dökülmesin.
Uyandığımda çocuklar tasolarla geziyordu sokaklarda.
Hurdacı Lirası ile aldığım gazoz daha baloncuklu, gofret daha çıtır , şeker daha tatlıydı.
Bazı adamalar vardır, kendilerinden öyle emin yap derler ki itiraz diye bir ihtimal olduğu aklınıza gelmez