Arthur Schopenhauer neredeyse İngiltere'de doğacaktı. Babası öyle istiyordu, annesi de boyun eğmişti. Ailesi İngiltere'ye gitmişti. Çocuğun doğumunu Londra'da bekleyeceklerdi. İngilizlerin yaşam biçimine hayran olan baba, oğlan olacağını umduğu çocuğunu bu şekilde İngiliz vatandaşlığından faydalandıracaktı. Puslu bekleyiş günleri sırasında, babayı aniden bir korku sarar. Karnı burnunda karısını yıpratıcı yollarda sürükleyerek, Arthur'un 22 Şubat 1788'de dünyaya geldiği Danzig'e geri getirir.