Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

516 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum..." Böyle başlıyor Masumiyet Müzesi. Kalbinin tümüyle sevdiği, en büyük aşkı Füsun'un peşinden sürüklenirken en küçük bir pişmanlık bile duymuyor Kemal. "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım." diye de bitiyor. Biterken de yüreğimizi dağlıyor, içimizi burkuyor. Başlarda o kadar da güzel gelmeyen -hatta belki de sıkan- Masumiyet Müzesi son satırlarda kendine bağlıyor insanı, sürükledikçe sürüklüyor peşinden. Başlarda Kemal'e pek empati yapamıyorsunuz. Nişanlısı varken her şey yolunda giderken sanki bencillik yapıyor gibi görüyorsunuz. Sonra hikayeye daldıkça aslında sadece bencillik değil karşı koyulamaz bir dürtüye sahip olduğu fark ediyorsunuz. Romanın güzelliği dışında Orhan Pamukta fark ettiğim bir şeyden bahsetmek istiyorum. Sanki Orhan Pamuk kitabını başlatırken insanları bilerek biraz daraltıyor ama sonlarda sabredip yılmayanlara hep meyvesini veriyor. Kırmızı Saçlı Kadında da aynı duyguyu hissetmiştim. Füsun ve Kemal karakterlerine gelecek olursak kimse onlara kurgu diyemez. Orhan Pamuk öyle bir yazıp yaşamış ki karakterlerini insanın onlara 'gerçekte yaşamadılar.' diyesi gelmiyor. Öyle bir detayla var olmuşlar ki. İstanbul'da bir müzeleri bile var. MASUMİYET MÜZESİ. Hayali karakterlerin elbiselerinden, küpelerinden, sigara izmaritlerinden, biblolarından oluşan bir müze. Orhan Pamuk, Füsun ve Kemal'i gerçekten var etmek adına bir müze tutup her ayrıntıya kadar döşemiş içini. Hatta kitabın 485. sayfasına bir bilet de koymuş okurun bu müzeye girebilmesi için. Detayları seven biri olarak bayıldım bu romanın her zerresine. Ve bir gün o müzeye gidebilmek ümidiyle...
Turgut
Turgut
Uyar okurken fark ettiğim, tam romanımıza uygun bir şiirin linkini bırakıyorum buraya > epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=665 Öyle güzel Kemal'i anlatıyor ki bu şiir, paylaşmak istedim. Kemal'in Füsun'un evli olduğu evine giderken: "Önce onların yanında çok iyi yüz gördüm. Beni kapıdan karşılayıp ağırlarlardı. Sofralarına konuk ederlerdi." Turgut Bey ve Nesibe Hala için: "Evlerinde oturacak yerim vardı." Limon: "Sarı bir kuşları vardı. Adına kanarya derlerdi. Küçük bir kafeste odayı doldururdu." Kemal ve Füsun: "İkimiz de bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı vardı sanıyorduk bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik." "Uzun yaz gecelerinin durgunluğunu, geniş yapraklarının salıntısı ile tamamlayan gizli bitkiler gibiydik." "Bizi kirlettiler, yazıklar oldu bize." Ve Kemal: "Yanılmadım pişman değilim bu da vardı." Turgut Uyar'ın 'Akçaburgazlı Yekta'nın Mahkeme Kararını Aldığında Söylediği Mezmurdur' şiirini tüm benlikleriyle var olmuş Füsun ve Kemal'e armağan ediyorum. Kitabını okuyun, okutturun. Müzesini gezin, gezdirin. Füsun ve Kemal'e...
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,1bin okunma
··
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.