Okurken gerçekten bunaldım. Kitaptan beklentim bu değildi. Hele ki daha 50. sayfalardayken 10+ yazım yanlışı düşünürse, kitaba odaklanmak için kendimi zorladığım söylenebilir. Diğer incelemelere bakarsanız yazım yanlışına çoğunluğun takıldığını görebilirsiniz çünkü göz ardı edilecek boyutta değil. Bazı yerlerde sadece harf olarak değil direkt anlam bakımından bozukluklar vardı. Buna ek olarak yazar kendisi ile bazı konularda çelişmiş. Bir önerinde derdiniz varsa su kenarına gidin derken birkaç öneri sonra deniz sanılanın aksine insanı rahatlatmıyor diyor; mendil satana yardım edin derken birkaç sayfa sonra dilencilik durumları bu kadar çoğaldıysa halktandır diyor; Aynanın karşısında kendinizle konuşun diyor ama daha sonra ayna karşında zaman geçirmeyin giyindikten sonra kendinize bakın ve uzaklaşın demeyi unutmuyor. Gerçekten şaka gibi bir kitaptı. Her sayfayı çevirdiğimde "Yarım bıraksam mı?" düşüncesini zihnimden kovamadım.
Kitap aslında özümüzde bildiğimiz her şeyi bize geri veriyor. Ağaç ekin, yardım edin vb. Kitaptan çok daha ilginç şeyler beklediğim için mi bilmiyorum benim için hayal kırıklığı oldu.