Karin Tidbeck ile nerede karşılaştım, hiç hatırlamıyorum! Siz de benim gibi ilginizi çeken bir şey yakalamak için sürekli tetikteyseniz ve not alırken neyi, nereden bulduğunuzu yazmıyorsanız (çünkü çok anlık oluyor bunlar hep) biraz zor oluyor işte işin bu kısmı. Her nerede karşılaştıysak iyi ki karşılaşmışız diyebiliyorum sadece çünkü bizimkisi gerçekten de “ilk kitapta aşk” oldu. Kitap demişken ise roman olmadığını baştan söyleyeyim; benim okuduğum ve kendisine aşık eden kitabı Zeplin isimli, Türkçesi İthaki Yayınları’ndan Tülin Er’in çevirisiyle yayınlanan öykü kitabı.
Kim olduğuna dair hiçbir fikriniz olmasa bile daha ilk öyküden (Zeplin) “Karin Tidbeck kesin büyülü bir yerlerde büyümüş” diyeceğinize eminim. İsveçli olduğunu öğrenince de taşlar bir nevi yerine oturuyor: İskandinav mitolojisini, masallarını, vs. bilen bilir; tanrılardan canavarlara ve perilere uzanır hepsi. Bu unsurlar Tidbeck’in öykülerinde de var. Tuhaf, gerçek üstü şeyler dönüyor olsa da sonlarında elinizde kalan his illa ki yüreğinize dokunacak, emin olun.
Devamı: zimlicious.com/karin-tidbeck-i...