Saygılı ve sevgili hocam Hasan Âli Yücel.
Size, ben de mektuplar yazmak isterdim, belki de karşı karşıya oturup Köy Enstitüleri için neler yapabileceğimizi konuşurduk, kim bilir... Olsun hocam, sizi ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ü manevi hocaları olarak gören birini geçmişin okları etkilemeyecektir. Kah kahroldum kah mutluydum, hepsinin üstünde büyük bir gurur hakim oldu bana. Neden kapatıldı? Neden küçük düşürüldü kısmını konuşmaya hiç gerek yok. Onun yerine "kapatıldı, şimdi ne yapmalıyız?" işte ben bu sorunun karşılığını, yazılan mektuplarda ve bilhassa "Hakkı Tonguç"un mektubunda buldum. Ah Tonguç... Ah... Ah Yücel... Ah... Sayın hocalarım, okuyan Türk gençleri sizi sonsuza dek yaşatacaktır. Hem Tonguç ne demiş?
"Her zaman, her türlü şartlar içinde davayı savunmanız, sizin adınızı eğitim tarihimize hiç silinmemek üzere geçirecektir.
Tonguç'un son dediğini yazmıyorum çünkü ben tamamlamak istiyorum. Gelmiş geçmiş, eğitime biraz olsun yardımı dokunan varsa "VAR OLSUN, SAĞ OLSUN." Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, Hakkı Tonguç ve Hasan Âli Yücel başta olmak üzere göçen her eğitimcinin ruhu şâd olsun.
youtube.com/watch?v=t3NYPnD...