Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

360 syf.
·
Puan vermedi
İlk olarak kitabı elinize aldığınızda bırakmıyor oluşumuzu bir kenara itersek kitabın sürükleyiciliği konusunu da bir rafa kaldırmış oluruz. Genelde hep aynı yorumları duydum, okudum,gördüm... Evet kitap,sanki sevdiğimiz bir içeceği kafaya dikip bitiriyormuşuz hissiyatını verirken midemizde doluluk hissi veren içecek örneği ile çok iyi açıklanabiliyor fakat bu kadar basit de değil;mide yerine kafada bir doluluk,derin bir düşünme ihtiyacı da doğuran bu kitabı ilk bitirdiğim an bir "neydi şimdi bu?" oldum desem yeridir. İşte o an diyorsunuz ki içtiğim içeceğin içine bir şey mi koyuldu? Kafam mı iyi oldu vs. ama durumun pek de öyle olmadığını biraz zaman geçtikten sonra anlayabiliyorsunuz. Mutlu Çoban'ın serüveni gibi soluğu başka bir mekanda almıyoruz aslında.Uyandığımız yer yine kendi yatağımızmış diye derin bir nefes alıyoruz. Açıkçası kitap bitince ben de ilk böyle bir nefes alıp sonrasında kafamda oturtmaya başladım olayları diyebilirim. " Hadi şu sayfayi da geç,hadi bu sayfa da bitsin,aman burayı çiz atlama,şu köşeye notunu al!" diye diye alıntıları bile çok sonraya bıraktım diyebilirim çünkü burası benim akışımı bölebilirdi. Gelelim kitapta ne anlatılmak istenildiğine: Kitapta bir başlangıç noktasına dönüş mevcut yani aslında bunu yazar bize kitabın en sonunda sezdiriyor. Çıktığı yolculukta "kişisel menkibesini" yani hazinesini aramaya niyetli bir gencin tamamen başka bir hale dönüşerek aslında gerçek hazinenin kendi olduğunu,başlangıç noktası olduğunu ve bunu da aşkı tadarak başarmış olması garip bir tebessüm olarak yüzümüze yansıyor. Açıkçası ben de kitabın başlarında" neydi o hazine,acaba ne çıkacak?"diye merakla -ki okurların büyük bir çoğunluğu bu merak olgusuna kapılıp ortalara gelmiştir.- beklerken çobanla birlikte öğrenmeye başlamış oldum. Çoban'ın önceleri maddiyat olarak başladıği hayat döngüsü maneviyata evrilirken bizim de kafamızda hazine diye düşündüğün şey neden sadece beşeri,değerli bir maden ya da benzeri bir şey olsun ki diye bir soru oluşturuyor. Kitabın kişisel gelişimi destekleyen genel bir havası var ve bunu da cok başarılı bir biçimde verdiği örnekler,çıkarımlar ve olay örgüsü ile harmanlıyor. İşin özü merak olgusunun bize yaşatacaği serüvenlerin birçok yolla hayatımıza konacağini da inceden inceye sezdirmeye niyetli Paulo. Öyle ki Çoban da gördüğü bir rüya üzerine çeşitli yollar deneyip bunun mealini öğrenmek için bir merak kıskacına kapıldı. Demem o ki fazla merak her zaman başa bela değildir hiç yoktan hayallerin peşinden gitmek yahut amaçlarımiza yarar sağlayacaksa bir araç olarak kullanılabilir.
Simyacı (Mini Kitap)
Simyacı (Mini Kitap)Paulo Coelho · Can Yayınları · 2018207,6bin okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.