Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

372 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Platon, M.Ö 399 yılında Atina devleti tarafından yargılanarak ölüme mahkum edilen Sokrates'in öğrencisidir.Kitapta da hocasının idealindeki (aynı zamanda kendisinde ideali olan) devleti anlatmaya çalışmıştır. Bu bakımdan kitabı okumadan önce Sokrates hakkında azami bilgiye sahip olmak gerektiğini söyleyerek başlayayım.Bütün hayatını felsefeye adamış olan bu düşünür, devletler tarihinde düşünceleri nedeniyle yargılanıp ölüme mahkum edildiği bilinen ilk insanlardandır.Platon'un sunduğu devlet düşüncelerinde dine aykırı olabilecek bir şeye rastlamasam da Atina kentinin Tanrılarına inanmamak ve gençleri tanrısal inançtan uzaklaştırmak, kafalarını karıştırmak gibi suçlamalarla ölüme mahkum edilmiş. Atina'nın dini konularda çok hassas bir yapıya sahip olduğunu okuduğum kaynaklar oldu ama gene de benim için bu yargılama ve verilen karar halen tartışma konusudur. Sokrates'in insanlara akıl yürütmeyi öğretmesinin ve dönemin insanları arasında göze çarpan bilge karakterinin bu yargılamaya sebep olduğu da söylenenler arasında.Günümüze ulaşabilen mahkeme savunmalarında ise ileri sürdüğü düşüncelerinden pişmanlık duyduğunu söyleyip ölümden kurtulabilecekken bunu tercih etmediğini okumuştum. Sanırım onun ismini tarihe kazıyan şey de felsefeyi kuran isimlerden biri olmasının yanı sıra hayatı pahasına düşüncelerini savunmuş olması ve böylelikle düşünce ve vicdan özgürlüğü adına bedel ödemiş olmasıdır. Gel gelelim bu ödenmiş bedel de Platon'un kitabına konu olan düşünceler gerçekten ona aitse tartışmalı bir zemindedir.Çünkü Devlet'te düşünce ve ifade özgürlüğü namına hiçbir şey yoktur. Katı bir disipline dayanan eğitimden geçirilmiş hayatlarını Sokrates'in kendine özgü ahlak anlayışı çerçevesinde idealize ettiği görevlere adanmış insanlar vardır.Hatta düşünmenin kendisi doğuştan böyle bir yeteneğe sahip seçkin insanların uğraşı olarak tarif edilmiştir.Bırakın özgür düşünceyi ekonomik ve kültürel alanın her yanını kontrol etmesi gereken katı yasalara sahip bir devlet örgütünün nasıl inşa edilebileceği anlatılmaktadır.Bu devletin yönettiği toplum kastlara bölünmüştür. Ancak bu bölünme sadece ekonomik koşulları yansıtmamakta sınıflara mensup insanlar arasındaki insani düzey farkını da yansıtmaktadır.Örneğin çalışan sınıfa mensup bir insan, köleden bir üst düzeydedir, doğumdan ölüme kadar baba mesleğini yapmakla yükümlüdür ve hatta sıkı durun kiminle 'çiftleşeceği' bile Sokrates'in sıkı kurallarına bağlanmıştır.Zihinsel ve bedensel sorunlar nedeniyle çalışamayacak duruma gelenlerin ölmesi daha iyidir. Devlet için, zihin ve beden faaliyeti çok önemlidir ve bu devletin yaşam kaynağı bu amaçlar olduğundan bunu kaybeden kişinin ölmesi hem kendisi hem de devlet için faydalıdır.Vatandaşlarının cinselliğini bile denetim altına almaya çalışan bu devlet elbette arı ırk, ideal Yunan vatandaşı yaratma ülküsüne de sahiptir.Bu nedenle Sokrates'in kendisinden sonra ortaya çıkan faşist devletlere , felsefenin antik döneminde, düşünsel kaynaklık ettiği eleştirisi yöneltiliyor.Haksız da sayılmaz eleştiri sahipleri.Bütün bunların yanında bekçi sınıfına mensup kişilerin yaşam tarzlarında görülebilecek, bu sınıfın çocuklarıyla beraber savaşa katılması gerektiği gibi, bugün asla kabul edilmeyen çok acımasız ve mantık dışı fikirleri var.Sınıftan ziyade artık kast olarak tarif edeceğimiz bölünmelerle karakterize ettiği ideal toplumunu filozof kral yönetiyor. Bu kral özel yöntemlerle seçilen ve gene özel bir eğitime tabi tutulan kişiler arasından alınarak yönetici yapılıyor.Temalar hakkında sonsuza dek konuşulabilir ama Sokrates'in genel olarak kitapta kurmak istediği devlet düzenine toplumun ve dolayısıyla ona mensup olan insanların ahlaki eleştirisini yaparak ulaştığı görülüyor. Bu ahlaki eleştiri de üst tabakadan seçkinci anlayışla yapılıyor, dolayısıyla bu tarz eleştiri onu üst düzeyde katı kuralcı, despotizme götürüyor.Ahlaki olarak eleştirdiği insanların toplumsal konumlarını ve böylelikle 'ahlaki' durumlarını belirleyen şeyin ne olduğunu sormuyor kendine.Örneğin şiiri ahlaki olarak eksik konumdaki insanların ürünü olarak yozlaştırıcı olarak görebiliyor ama şiirdeki eleştirdiği biçim ve temaların halkın yaşam koşullarından kaynaklandığını anlayamıyor. Sorunun şiir değil, değiştirilmesi gereken maddi koşullar olduğunu göremiyor bu yüzden.Bana kalırsa bu görememe hali bir bakış açısı sorunudur. Sokrates kendisini bir filozof olarak toplumun en seçkinleri arasında görüyordu, filozofun kral olması düşüncesi irdelenirse bu anlaşılacaktır, çalışan sınıfların bakış açısını benimsemiş olsa çağına göre çok daha ilerici görüşlerin filozofu olarak tanınabilirdi. Bakış açısı bakımından kitabın girişinde Thrasymakhos'un doğruluk üzerine söylediği sözler az da olsa yüreğimi soğuttu diyebilirim ama onu da yazar Sokrates karşısında yenilmiş olarak gösteriyor. Bu yazarın tercihi mi yoksa gerçekte de böyle mi oldu hiçbir zaman bilemeyeceğiz tabi. Temalarda bir de despotun kaderinin giderek yalnızlaşmaya mahkum olarak aşamalarıyla anlatıldığı kısım var, doğru tespit ve gözlemleri bakımından önemli bir bölüm olduğunu söyleyebilirim. Bunların yanında, Sokrates gezgin felsefe öğreticileri olan sofistlere mensuptu. Sofistlerin en önemli özelliği diyalektikçi olmalarıdır.Antik çağda diyalektik, o dönemdeki anlamıyla, savları sınayıp çürütme veya gerçeğe ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir. Bugün son derece geliştirilmiş, ilkeleri ortaya konulmuş ve bilimsel karakter kazandırılmıştır. Sokrates'in Savunması'nda ve bu kitapta antik çağ diyalektik anlayışının Sokrates tarafından nasıl kullanıldığını görüyoruz. Sokrates önermeler, sorular, hak vermeler ve ileri sürmeler şeklinde kullanıyor bu yöntemi. Bu bakımdan genellikle kendisine hak veren pasif dinleyici karşısında bugün artık çözümleri çok daha ileri düzeyde tartışılan ve teorize edilen sorunların ilkel çözüm önerilerini dinlemek yer yer sıkıcı gelebilse de, çevirinin kalitesinin de etkisiyle kolay anlaşılabilen ve akıp giden bir kitap.Felsefeyi dolayısıyla düşüncenin evrimini herhangi bir nedenle öğrenmek isteyenlerin okuması gereken bu kitap, doğru kavranması için başka felsefi okumalarla desteklenirse daha da iyi anlaşılacaktır.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.