Serinin 2. Kitabı olan ‘The Villain’ ilkini bile solladı geçti, Cillian Fitzpatrick kesinlikle en sevdiğim karakterler arasına girdi
🖋İlk kitaptan tanıdığımız Persephone, kısaca Persy arkadaşı Sailor’ın kocasının abisi Cillain’ı ilk gördüğü anda ona aşık olur. Ancak yakışıklı, soğuk, duygusuz bu adamın onu ve hiç kimseyi umursadığı yoktur. Sailor’ın düğün günü nedime olan Persy, bir çiçekten dolayı zehirlenir ve istemese de ona Cillian yardım eder. O anda aşkını itiraf ettiği genç adam, ona bir böcek gibi davranır. Birkaç sene sonra Persy, evlendiği adam tarafından terk edilmiş, kocasının kumar borçları nedeniyle peşine adamlar takılmış ve çaresiz bir halde borç aramaktadır. Utancından arkadaşlarından isteyemediği parayı Cillian’dan ister. Kendi anne babasını, kardeşlerini bile sevmeyen, insanlara tahammül edemeyen, robot gibi duygusuz Cillian, babasının yerine petrol şirketinin başına geçmiştir. Ancak yaptığı işler ve duygusuz tavırları ile medyada çok kötü bir imajı vardır. Erkek kardeşinin çocuk sahibi olacağını öğrenince hem hakkındaki kötü imajı düzeltmek hem de bir varis yapmak için biriyle evlenmek ister. Ancak bu gerçek bir evlilik olmayacaktır. Paraya ihtiyacı olan Persy’ye sunduğu teklifle her ikisi de dertlerinden kurtulacak mıdır? Yoksa hem Persy hem de Cillian için yepyeni bir dönem mi başlayacaktır?
🖋Evet, Cillian senelerdir okuduğum en duygusuz, en umursamaz karakterlerden biri olabilir. Persy’ye yaptıkları beni de bazen çileden çıkarmadı değil. Ama şu an açıklamadığım sebeplerini öğrenince, onun kalbine ördüğü o kalın kalkan yavaş yavaş çatlağında en en en sevdiğim karakterlerden biri oldu. Her iki karakterin gözünden de okuduğum kitapta her iki tarafın da duygularını, düşüncelerini okumak harikaydı. Kısa bir özetle anlatılmayacak kadar güzel bir kitaptı. Umuyorum ki bu seriyi bir yayınevi keşfeder ve daha çok kişi okuma şansına sahip olur.