Gönderi

Zihinden bağımsız varlık düşüncesi bir çelişkiden başka hiçbir şey değildir. Berkeley bunu bir örnekle şöyle anlatır: "Üzerinde yazı yazdığım masanın varolduğunu, yani onu gördüğümü, duyumsadığımı söylüyorum." Berkeley bunu söylerken, bir yandan da "masanın varolduğunu" bildiren önermenin, "masa algılanmaktır veya algılanabilir olan bir şeydir" dışında bir anlamı olamayacağını dile getirir. Odada, orada hiç kimse bulunmadığı zaman algılanmadan duran bir masa olduğunu söylemenin, Berkeley tezine hiçbir şekilde zarar vermediğini söyler. Çalışma odasında algılanmadan duran bir masanın bulunduğunu bildiren önerme, acaba birilerinin odaya girmiş veya girecek olması durumunda, o masayı algılamış veya algılayacak olması dışında bir anlama gelir mi? Berkeley'e göre gelmez. Öyleyse, Berkeley artık şunu söyleyebilir: "Düşünmeyen şeylerin algılanmalarıyla hiçbir ilişkisi bulunmayan mutlak varoluşlarıyla ilgili söylenenlere gelince, onlar tamamen anlaşılmaz gibi görünür. Onların varlığı algılanmaktır, kendilerini algılayan zihinlerin dışında bir varoluşa sahip olabilmeleri mümkün değildir."
Sayfa 354
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.