Gönderi

'İnsanlar, yorgun insanlar, büyümeyin büyümeyin'. ... Umutsuzluğun kapımıza gelmesi için az mı bekledik. Umutsuzluk mu, yoksa ince derin bir şikayet mi? Yoksa Faaliyet içinde geçen gece ve gündüzlerimizin bizi bıraktığı anlarda kalbimizi eline geçiren ve henüz mahiyetini anlamadığımız melal mi? Bir iki adım daha atmamak için nasıl da direniyoruz. Dayandığımız şeylerin hangisi buna değerdi? Küçücük oluşlarda, hemen yakınımızdaki selametlere koşacağımıza amansız gururumuza boyun eğip hazımsızlıklar içinde birdolu ufak sıkıntının altında ufalandık durduk. - ve umutsuzluğun kapımızdan ayrılmaması için az mı çabaladık. İnsan gittikçe daralan dünyasında neden mutsuz. Herkes artık gereğinden fazla büyüyor da onun için mi? On yedi yaşlarındaki delikanlıların bile iki kat yaşlıların ki kadar yürekleri dolu. ... İnandığımız düzen düşüncesi bugün sahip olmadığı bütün o imkanları gün gelecek elinin altına çağıracaktır' diyen kalbler: bir gün sana karşı yola çıkacağım. ... (Fakat ben bir gün sana doğru yola çıkacağım bunu kimse engelleyemez benden) ... (Fakat ben artık sana doğru yola çıktım.)
Sayfa 39 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.